Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/37044 E. 2015/28068 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37044
KARAR NO : 2015/28068
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı avukat olduğunu, davalıların vekili olarak davalılar aleyhine açılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/367 Esas sayılı dava dosyasında davalıları temsil ettiğini, davada “davanın açılmamış sayılmasına” karar verildiğini, görevini layıkıyla ifa ederek sözleşmede kararlaştırılan ücretin tamamına hak kazandığını, ancak davalıların kendisini haksız olarak azlettiklerini vebakiye ücreti ödemedikleri gibi icra takibinede haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalılar, davacıyı haklı olarak azlettiklerini, vekalet ücretini de fazlasıyla ödediklerini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, azlin haksız olduğu, ancak davacı avukatın davada harcadığı emek ve mesaisi, edimler arasındaki dengenin gözetilmesi gerektiği kabul edilerek ücretin 1/2.ne hak kazanıldığı, bu ücretinde ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı avukat ile davalılar arasında 5.11.2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin “Avukata tevdi edilen iş” başlıklı C bendinde, davacı avukatın görevinin …. Ticaret Mahkemesinin 2010/367 E. Sayılı dasyasına davalılar vekili olarak iştirak etmek olarak belirlendiği ve sözleşmenin D bendinde ise avukatın vereceği hizmet karşılığı alacağı 40.000 TL. ücretin dosyaya vekaletname konulmakla muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığı davacı avukatın, davalıların davalı oldukları az yukarıda anılan dava dosyasına vekaletname koyarak davayı takip ettiği, davanın davacıları tarafından takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği ve akabinde davalıların 20.09.2011 tarihli azilname ile davacıyı azlettikleri anlaşılmakta olup, uyuşmazlık davacı avukatın haklı nedenlerle azledilip azledilmediği, azlin haksız olması halinde ise hak kazandığı ücretin miktarı hususlarındandır. Avukatlık kanununun 174. maddesinde “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadarki avukat kusur ve ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu yasa hükmüne göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde, müvekkil vekili olan avukata ücret ödemekle yükümlü olmayacaktır. Dosya içinde davacı avukatın haklı nedenlerle azledildiğine dair bilgi ve belge bulunmayıp, davalıların bu yoldaki savunmalarının ispatlandığı kabul edilemez. Esasen bu husus mahkemeninde kabulünde olup, bu itibarla çözülmesi gereken sorun davacı avukatın ne kadar ücret isteyebileceği hususudur. Hemen belirtmek gerekirki taraflar arasında düzenlenen sözleşme geçerli olup, hükümleriyle tarafları bağlayıcı niteliktedir. Davacının azlinin haklı nedenlere dayalı olduğunun ispatlanamaması nedeniyle Avukatlık Kanununun 174. maddesi ve sözleşme hükümleri doğrultusunda, davacı avukatın ücretinin tamamını talep edebileceğinin kabulü zorunludur. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek, davacı avukatın sözleşmede kararlaştırılan tüm ücreti talep edebileceği kabul edilmek suretiyle, davacıya yapılan ödemelerin maksubundan sonra hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, olayda uygulanmasına olanak bulunmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektiri.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.