Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/37039 E. 2014/36736 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37039
KARAR NO : 2014/36736
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2008/529-2013/107

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, asıl davada, tarafların ortak miras bırakanı babaları M.. S..’nun Sökün Köyü .. ve .. parsellerdeki hisselerinin vekil sıfatı ile davalı tarafından 400-TL’ye satıldığını, hisselerin gerçek değerinin 100.000-TL civarında olduğunu tespit ettiklerini,davalının vekalet görevini kötüye kullandığını, satış bedelinden kendilerine düşen payın ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.000-TL’nin davalıdan tahsili ile miras hisseleri oranında davacılara ödenmesine karar verilmesini istemişler; birleşen davada ise, S.. ilçesi G.. mahallesi .. ada 1 parselde bulunan 1. kat, 1 bağımsız bölüm nolu taşınmazda muris M.. S..’nun hissesinin vekil sıfatı ile davalı tarafından 14.375-TL’ye satıldığını, taşınmazın gerçek değerinin 90.000-TL civarında olduğunu tespit ettiklerini,davalının vekalet görevini kötüye kullandığını, satış bedelinden kendilerine düşen payın ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.000-TL’nin davalıdan tahsili ile miras hisseleri oranında davacılara ödenmesine karar verilmesini istemişler, ıslah ile taleplerini arttırmışlardır.
Davalı, taşınmazların resmi senette belirtilen bedelden daha yüksek meblağla satıldığını, .. ve … parsel sayılı taşınmazların tamamının toplam 400.000 TL’ye ,959 ada … parselde bulunan bağımsız bölümün ise 90.000 TL’ye satıldığını, yatalak olan babasına son yedi yıl kendisinin baktığını, bakıcı, hastane, elektrik, su vs. masraflarını kendisinin karşıladığını, daire ve tarlaların satışından babasına isabet eden satış bedelinin bu masraflara mahsup edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ispatlanamayan davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar asıl davada, murisin .. ve .. parseldeki hisselerinin, birleşen davada ise .. ada ..parselde bulunan bağımsız bölümdeki hissesinin vekil olan davalı tarafından gerçek değerinin altında satıldığını, satış bedellerinden kendilerine düşen payların ödenmediğini, davalının vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediğini, yasal mirasçılar olarak davalıdan hesap isteme haklarının bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların gerçek değerlerinin tespiti ile miras payları oranında davalıdan tahsilini istemişlerdir.Davalı ise, taşınmazların resmi senette belirtilen bedelden daha yüksek meblağla satıldığını, .. ve .. parsel sayılı taşınmazların tamamının toplam 400.000 TL’ye ,959 ada 1 parselde bulunan bağımsız bölümün ise 90.000 TL’ye satıldığını, yatalak olan babasına son yedi yıl kendisinin baktığını, bakıcı, hastane, elektrik, su vs. masraflarını kendisinin karşıladığını, daire ve tarlaların satışından babasına isabet eden satış bedelinin bu masraflara mahsup edildiğini savunmuştur. Mahkemece, muris Muzaffer’in sağlığında bütün taşınmazlarını sattığı, tarafların satış parasından hisselerini aldığı, taşınmazların gerçek değeri üzerinden satıldığı, bu satışlar sonucunda muris Muzaffer’in kaç lira para aldığının tam olarak ortaya konulamadığı, murise ait paraların davalın elinde olduğuna dair herhangi bir yazılı belge bulunmadığı, davalının vekalet görevini yerine getirdiği, murisin sağlığında taşınmazların satışında ve paraların paylaşımında herhangi bir itirazın olmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davaların reddine karar verilmiştir.
Tarafların muris M.. S..’nun mirasçıları olduğu, davalının 03.05.2007 tarihli vekaletnameye istinaden .. ve .. pardeldeki murise ait hisseleri 05.11.2007 tarihinde, .. ada .. parselde bulunan bağımsız bölümdeki murise ait hisseyi ise 30.05.2007 tarihinde dava dışı üçüncü kişilere sattığı, .. ve .. parsel sayılı taşınmazların tamamının toplam 400.000 TL’ye ,959 ada .. parselde bulunan bağımsız bölümün ise 90.000 TL’ye satıldığı ancak resmi senette satış bedellerinin düşük gösterildiği, tarafların anneleri Döndü’nün bu taşınmazlardaki hisseleri nedeniyle paylarına düşen satış bedellerini aldıkları, murisin 13.02.2008 tarihinde vefat ettiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacıların talebi dava konusu taşınmazlarda muris babaları M..S..’na düşen ve vekil sıfatı ile davalı tarafından tahsil edilen satış bedellerinin davalının uhdesinde bulunması nedeniyle miras payları oranında tahsiline ilişkindir. Davalı, satış bedellerini kendisinin tahsil ettiğini ancak 7 yıldır yatalak babasına baktığını, satış bedellerinin yaptığı harcamalara mahsup ettiğini savunduğuna göre öncelikle miras bırakanın davalının parasal yardımına ihtiyacı olup olmadığını, sonrasında da yaptığı harcamaları ispatlamakla yükümlüdür. Miras bırakan Muzaffer’in zengin bir kişi olup, kira gelirlerinin bulunduğu, taşınmaz satmaya ihtiyacının olmadığı, temliklerden kısa süre sonra öldüğü, kendisi ve eşinin bakıcısının bulunduğu, paraya ihtiyacı olmadığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.Bu hususlar davalının vekil sıfatı ile miras bırakanın başkaca taşınmazlarını satması nedeniyle davacılar tarafından açılan tapu iptal tescil davalarında da kabul edilmiş olup, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/536-537 Esas sayılı dosyaları ile de davalının diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiği ve vekalet görevini kötüye kullandığı sabit olmuştur. Hal böyle olunca davalının vekalet görevini kötüye kullandığı ve satış bedelini elinde bulundurduğu açıktır. Mahkemece, gerçek satış bedellerinden davacıların payına düşen miktarın hesaplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.