Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/37032 E. 2015/28099 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37032
KARAR NO : 2015/28099
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında kurum mensuplarına ilaç verme sözleşmesi bulunduğunu, eczanaye gelen hastanın elinde bulunan usülüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporu gereği ve sisteminde onay vermesi üzerine ilaçları hastayı teslim ettiğini, kurumca yapılan incelemeler sonrasında bir adet reçete ekinde yer alan raporun sahte olduğunun tespit edildiğini, hatalarının olmaması nedeniyle cezai işleme gerek görülmediğini, daha sonra kuruma fatura edilen ve ödenen recete bedelinin yasal faiziyle birlikte tahsil edileceğine ilişkin yazı gönderildiğini, bu nedenle kurum aleyhine dava açtıklarını, olaydan 3 yıl sonra davalı kurumun cezai şart ve uyarı yazısı gönderdiğini ileri sürerek, yazılı uyarı ve 59.676,15 TL cezai şart verilmesine dair işlemin tüm sonuçlarıyla birlikte iptalı ile, muarazanın giderilerek sözleşmenin aynı koşullarda devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacı hakkında uyarı ve cezai şart verilmesine dair işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından verilen ilaca ilişkin sağlık raporu ve reçetesinin sahte olduğu ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/80 Esas 2011/231 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada anlaşılmıştır. Davaya konu edilen reçetenin sahte olduğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olup bu karar mahkeme ve taraflar bağlar. Davalı idarenin 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.3. maddesi gereğince yapmış olduğu işlem sözleşmeye uygundur. Mahkemece davanın reddine karar vrilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 30.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.