YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37013
KARAR NO : 2015/29247
KARAR TARİHİ : 08.10.2015
MAHKEMESİ : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/502-2014/100
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, internet ilanı ile aracını satılığa çıkardığını, davalılardan C.. A..’nın alıcı olduğunu, bu kişinin resmi devri almasına rağmen kendisini dolandırırarak satış bedelini ödemediğini ve bu eylemi nedeniyle ceza yargılamasında mahkumiyetine karar verildiğini, satıştan bir gün sonra davalı T.. B..’un vekili sıfatı ile hareket eden dava dışı C.. Ö.. isimli kişinin vekil sıfatı ile yer aldığı sözleşme ile aracın T.. B..’a devredildiğinin anlaşıldığını, bu kişilerin elbirliği halinde zararına hareket ettiklerini ileri sürerek, aracın T.. B.. adına kaydının iptali ile adına tesciline, bu olmadığı takdirde satış bedeli 27.750,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı T.. B.., olayda kendisinin de mağdur olduğunu, aracın soruşturma neticesinde elinden alındığı gibi bedelini de kimseden gerei alamadığını, dolandırıcılığa iştirakinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece olayda iyiniyetli olduğu kanaatine varılan T.. B.. yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden kabulü ile 27.750,00 TL nin davalı C.. A..’dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, araç satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve terditli olarak alacak istemine ilişkindir. Davacının, araç bedelini almaksızın resmi devri gerçekleştirdiği, davalı C.. A..’nın kendisini dolandırarak aracı alıp kaçtığı C.. A.. ve dava dışı bir kısım kişilerin sanık sıfatı ile yer aldığı Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/239 esas- 2013/156 karar sayılı ilamı ile tespit edilmiştir. Bu kovuşturmada katılan olarak yer alan davalı T.. B.. hakkında ise suç eşyasını bilerek satın almak isnadıyla Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1982 esas, 2013/410 karar sayılı dosyası ile yargılama yapılmış ve davalı sanığın beraatine karar verilmiş ise de karar temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir. Mahkemece davalı T.. B..’un haksız fiil eylemine iştiraki olmayan iyiniyetli kişi olduğu gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın reddine, aracın davacı adına bu nedenle tescilinin mümkün olmamasına göre satış bedelinin diğer davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, davacının, davalıların işbirliği içerisinde haksız fiil ile zararına hareket ettiklerini, bu halde her iki satış sözleşmesinin de geçersiz olduğunu iddia etmesine göre, davalı T.. B..’un beraat ettiği hükmün Yüksek Mahkemece yerinde görülmeyerek bozulması halinde bu kişinin taraf olduğu ikinci resmi satış sözleşmesinin de geçerliliğini tartışılabilir hale geleceğinin anlaşılması karşısında ceza yargılamasında sabit görülen vakıalarla bağlı mahkemece bu kovuşturmanın kesinleşmesi beklenerek neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.