Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/3698 E. 2014/4139 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3698
KARAR NO : 2014/4139
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2012
NUMARASI : 2010/283-2012/429

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankanın İzmir 20.İcra Müdürlüğü’nün 2009/14758 sayılı icra takip dosyasıyla kızının kredi kartı borcunun tahsili için babası olarak kendisinin evine hacze gelindiğini, evde bulunan eşyaların borçluya ait olmadığı beyan edilmesine rağmen haciz işlemine geçildiğini, baskı altında haciz işlemi yapılmaması için icra kefili olmak zorunda kaldığını oysa kendisinin 71 yaşında ve Alzheimer hastası olduğunu, düzenli ilaç kullandığını belirterek, icra kefaletinin iptali ile icra takibi sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının İzmir 20.İcra Müdürlüğü’nün 2009/14758 Esas sayılı takip dosyası nedeni ile fiil ehliyeti olmadığından borçlanma ehliyeti olmadığı, icra kefili olamayacağı ve bu nedenle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İİK.nun 72/6. maddesi, “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” gereğince menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi, davacı 20/09/2012 tarihli dilekçesi ile “haciz işlemi nedeniyle davacının maaşından kesilen paralar hakkında, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi” talebinde bulunmuştur. Bu nedenle mahkemece söz konusu takip nedeniyle davacının emekli maaşından kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ödeme yapılmışsa yapılan bu ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:1. bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.