Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/3596 E. 2014/3808 K. 14.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3596
KARAR NO : 2014/3808
KARAR TARİHİ : 14.02.2014

MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2013/417-2013/499

Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 24/09/2012 tarihinde en az gürültüyle çalışan jeneratör alma talebiyle davalı şirkete müracaat ederek ….seri ….nolu fatura ile 7.498,90 TL bedelli 10 KWA gücünde trifaze jeneratörü satın aldığını, jeneratörün montajından sonra az gürültülü dizel jeneratör yerine kendisine benzinli jeneratör teslim edilmiş olduğunu öğrendiğini ve bu ürünün değerinin 5.300 TL civarında olduğunun anlaşıldığını, itirazları üzerine ayıplı olan bu ürünün davalı şirketçe iki kez alınıp sonrasında değiştirilemeyeceğinden bahisle iade edildiğini, bunun üzerine 24/05/2013 tarihinde Çeşme Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat ettiğini, buraca yapılan irdeleme ve bilirkişi incelemesi neticesinde ev için uygun olmayan, izolasyonsuz, şiddetli ses oranı yayan şantiye tipi jeneratörün tüketicinin talebine uygun şekilde iade alınması ve tüketiciye de parasının geri verilmesi yönünde 28/06/2013 tarih ve 2013/153 K sayılı kararın verildiğini, şirketle yapılan harici görüşmeler sonucunda taleplerinin kabul edilmediğini, malın iade alınmadığını ve paranın da geri ödenmediğini belirterek, ayıplı jeneratörün davalı şirketçe geri alınmasına ve ödediği 7.498,90 TL’nin satım tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından davalı şirkete yapılan şifahi başvuru sonrasında hakem heyeti kararının infazı için yasal takibe başvurulmadan iş bu davanın açıldığı, açılan bu davada davacı lehine çıkabilecek bir karar ile mevcut hakem heyeti kararlarının yasal takibe konulması halinde farklı hukuki sonuçlar doğurmayacağı, kısaca; davacının lehine çıkmış bir hakem heyeti kararı varken ayrıca iş bu davayı açmasında davacının hukuki bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Yasanın 22.maddesi gereğince; değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, bu kararların ise İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artacağı belirtilmiştir.
4077 sayılı yasanın 22.maddesinde belirlenen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihi itibariyle 1.161,67 TL olarak belirlenmiş olup, davaya konu olan bedelin 7.495,90 TL olduğu nazara alındığında, kararın infaz edilmesi mümkün olmayıp, ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile, mahkemece taraf delilleri toplanarak, işin esasına girilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.