Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/35959 E. 2015/32169 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/35959
KARAR NO : 2015/32169
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2014
NUMARASI : 2012/755-2014/145

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının geçirdiği trafik kazası sonrasında tedavisinin hastanelerinde yapıldığını ancak davalının 11.500,00 TL lik sağlık hizmet fatura bedelini ödemediğini, tahsili için başlatılan takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Barolar Birliğince sağlık harcamasının karşılanması gerektiğini ancak birliğin faturanın yalnızca 3.365,00 TL lik kısmını ödediğini, bu nedenle faturada belirtilen miktarı kabul etmediğini, mahkemece verilen hizmete göre istenebilecek bedelin tespitinin gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 5.583,07TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, sağlık hizmeti bedelinin tahsili yönünde başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının geçirdiği kaza sonrasında davacıya ait hastanede tedavi gördüğü çekişmesizdir. Uyuşmazlık bu hizmet karşılığında kesilen fatura miktarında toplanmaktadır. Alınan bilirkişi raporunda, dosyadaki tıbbi dökumanlara göre verilen hizmet karşılığında SUT hükümleri çerçevesinde istenebilecek bedelin 3.365,00 TL olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece, tespit olunan bu miktarın Türkiye Barolar Birliğinin davalıya ödediği miktar ile uyumlu olduğu, davalı savunmasının gabini işaret ettiği, ameliyat bedelinin ameliyatın yapıldığı hastaneye ait faturaya göre 3.262,04 TL olduğu, 1.505,52 TL lik malzeme harcandığı, davacının masrafına %25 oranında kar koyması halinde alacağının 5.583,07 TL den ibaret olacağı sonucuna varılarak yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesi geçerli olup, davacı nezdinde tedavi görmeyi tercih eden davalıdan, mevzuat hükümleri ve ilgili idari birimlerle olan sözleşmeler çerçevesinde ücret istenebileceği açıktır. Farklı özel hastanelerde farklı fiyat uygulamasının söz konusu olabileceği güncel bir gerçektir. Aynı şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalısı olan hastaların alacağı hizmetlerde hastadan istenebilecek bedel ile, kurum sigortalısı olmayan kişilerin tabi olduğu fiyatlandırma usulü de mevzuat hükümlerince farklılık gösterebilecektir. Ne var ki hükme dayanak bilirkişi raporu bu yönden hiçbir irdeleme yapmadığı gibi, mahkemenin soyut gerekçelerle kar oranını hakimin hukuk bilgisi dışına çıkarak re’sen belirlemesi de usule uygun değildir. Bu doğrultuda, tarafların itirazlarını karşılar, Yargıtay denetimine açık mahiyette yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının birinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.