Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/35363 E. 2014/31710 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/35363
KARAR NO : 2014/31710
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2013/226-2014/145

Taraflar arasındaki eser sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacılar davalının hizmet alımı işlerini sözleşme gereğince ifa ettiğini, sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini, hizmet verdiği dönemde davalı tarafından müvekkili şirketin hak edişlerinden haksız ve yasalara ve hukuka aykırı kesintiler yapıldığını, kesintilere gerekçe olarak 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 81/1-1 maddesinin gösterildiğini, 5510 sayılı yasadaki değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve müvekkili şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız İşçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hâzinece karşılanacağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerim hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 23,539,98 TL’nin kesintilerin yapıldığı tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 8,175,73 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde, davacılar eldeki davada 23,539,98 TL’nin tahsilini istemiş, mahkemece alınan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle 8,175,73 TL’nin tahsiline, fazla istemin ise reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan 28/12/2008 tarihli sözleşmenin 15. Maddesinin 2. C bendi uyarınca davacıların bu sözleşme nedeniyle talepte bulunamayacakları belirtilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 29/12/2008 tarihli, 50826 yevmiye numaralı sözleşmenin fiyat farkı başlıklı 15. maddesinin 2. C bendinde aynen (506 sayılı kanunun 77. Maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde sözleşmede öngörülen ücret ekleri nedeniyle, işveren tarafından karşılanmkata olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigorta primine ilişkin toplam tutarda meydana gelecek fark, toplamı (a, b ve c bentleri toplamı), 506 sayılı kanun gereğince işveren nam ve hesabına hazinece yapılacak olan ödemelerde dikkate alınmak suretiyle 31/12/2002 tarih ve 24980/3 mükerrer ve değişik 07/05/2004 tarih ve 25455 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararının 7. maddesi uygulanmaksızın ödenir veya kesilir) hükmü bulunmakta olup, 15. 2. Son maddesinde ise “bu hususların dışında isteklilere malzeme, ekipman, makine, vb. durumlarından dolayı fiyat farkı verilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Davalı idare 5510 sayılı yasa gereğince, az yukarıda açıklanan sözleşmenin uygulandığı dönem içinde davacıya ödenen 5 puanlık hazine yardımını davacıların hakedişlerinden kesmiştir. Bilirkişi raporunda bahsedilen ve tam metni az yukarıda yer alan sözleşme hükmünün 5510 sayılı yasanın 81/1-I maddesinde yer alan düzenleme ile ilgisi bulunmamaktadır. Sözleşmedeki bu hüküm, asgari ücret ve SSK prim oranlarında meydana gelen değişikliği ilişkin olup, 5510 sayılı yasanın 81/1-1 maddesindeki düzenlemeyi kapsamaz. Davacı yükleniciler 5510 sayılı yasa gereğince yapılan indirimleri davalı idareden alamamıştır. Oysa burada 5510 sayılı yasanın 81/1-I maddesi uyarınca hazinenin sağladığı bir indirim söz konusudur.
Yapılan bu işlem ne sözleşmede geçen fiyat farkı talebidir, ne do idareden alacağı sözleşme bedeline ek bir taleptir. Sadece sigorta ödemelerinde, devletin sağladığı bir ek katkıdır. Sigorta primlerini ödemeyi üstlenmiş olan yüklenici, kendi sorumluluğunu yerine getirirken ve bu arada devletin sağladığı bu katkıdan yararlanırken, bunun idareye
geçirilmesi yerinde değildir. Çünkü davacının sağladığı bu katkı nedeniyle, davalı idarenin sorumluluğu kalmamıştır. Mahkemece, davalı tarafından davacının hakedişlerinden yapılan kesintilerin haksız olduğunun kabulü ile deliller değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nednelerle; davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.