Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/35129 E. 2015/36884 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/35129
KARAR NO : 2015/36884
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI(B.D.DVL) : … vekili avukat .
DAVALI(B.D.DVC) : … vekili avukat …

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı … Şirketi tarafından yapılmakta olan binadan bir adet bağımsız bölümü davalı şirket ile imzaladığı 15.01.2009 tarihli sözleşme ile satın aldığını, bedelin bir kısmını banka kredisi ile ödemek için yaptığı başvurunun banka tarafından kabul edilmemesi üzerine davalı şirketin hissedarı olan diğer davalı …’ in ticari kredi çekme teklifini kabul ettiğini, davalı … tarafından çekilen kredi borcunun taksitlerini öderken davalı şirketin yaptığı binada ruhsata aykırı yapılar bulunması nedeniyle yapının mühürlendiğini, binanın kanalizasyon sorununun çözülmediğini, binanın yıkılmasına karar verildiğini ileri sürerek 15.01.2009 tarihli taşınmaz alım satım sözleşmesinin feshi nedeniyle bu güne kadar ödediği toplam 435.020.00.TL’ nın aylık %5 gecikme faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında ödeme ve talep miktarını 391.712.00.TL olarak düzeltmiştir.
Davalı …, davanın reddini dilemiştir.
Davalı birleşen dava davacısı …, açılan davanın reddi ile davacı birleşen dava davalısı lehine çekilen krediden dolayı toplam 48.582.57.TL zarara uğradığını ileri sürerek bu bedelin davacı birleşen dava davalısından tahsilini dilemiştir.
Mahkemece, birleşen davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile 285.465.47.TL ve dava tarihine kadar işlemiş olan 5.903.86.TL reeskont faizinin davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl ve birleşen dava yönünden asıl uyuşmazlık, davacı birleşen dava davalısı alıcı tüketici ile davalı birleşen dava davacısı satıcı müteahhit şirket arasındaki konut satışından kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi olan 03.10.2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece .. de ayrı Tüketici Mahkemesi olduğu da dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.