Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/34576 E. 2014/31689 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/34576
KARAR NO : 2014/31689
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2012/1138-2014/179

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı hastanenin özel güvenlik hizmeti alımı işlerini sözleşme gereğince ifa ettiğini, sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini, hizmet verdiği dönemde davalı tarafından müvekkili şirketin hak edişlerinden haksız ve yasalara ve hukuka aykırı kesintiler yapıldığını, kesintilere gerekçe olarak 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 81/1-1 maddesinin gösterildiğini, 5510 sayılı yasadaki değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve müvekkili şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 24,641,54 TL’nin fatura tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini istemiş, birleşen davada ise 8,222,64 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 24,641,54 TL’nin fatura tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki davada 24,641,54 TL’nin tahsilini istemiş, ayrıca İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/328 Esas sayılı davasında da 8,222,64 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Bahsi geçen dava dosyasında ise 06.12.2013 tarihinde verilen kararla, dosyanın eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup, eldeki davada da 05.12.2013 tarihli duruşmada her iki dosyanın birleştirilmesi yönünde ara kararı oluşturulmuştur. Ne varki eldeki davada nihai hüküm verilirken sadece asıl dava ile ilgili karar verilmiş, birleşen dosya hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Oysaki mahkemece asıl dava ile birlikte birleştirilen dava dosyası hakkında da karar tesis edilmesi zorunludur. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek, birleşen dava dosyası hakkında hüküm tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nednelerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının incenlenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.