Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/33174 E. 2014/31664 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33174
KARAR NO : 2014/31664
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2011/17-2014/69

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı üniversitenin düzenlediği hizmet ihalesini kazandığını ve aralarında bu hususta sözleşme imzalandığını, edimini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeye ve 5510 sayılı yasaya aykırı bir şekilde hakediş ödemelerinden %5 oranında kesintiler yaptığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL.nın kesinti tarihlerinden itibaren avans faiziyle tahsilini istemiş, 7.8.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 31656,03 TL.na çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 10.000 TL.nın kesinti tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının 3.numaralı bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davada fazlasını saklı tutarak 10.000 TL.nın tahsilini istemiş, 7.8.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle talebini 31656,03 TL olarak ıslah etmiştir. Ne var ki, mahkemece, davacının ıslah talebi nazara alınmaksızın ve bu konuda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmeksizin sadece dava dilekçesi ile talep edilen miktar hakkında hüküm kurulmuştur.
Oysa ki, davacının ıslah talebi yasal koşulları taşıdığından, ıslah ile artırılan miktar hakkında da olumlu veya olumsuz karar tesis etmesi zorunludur. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek, davacının ıslah talebi hususunda karar vermemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacının dava dilekçesindeki talebi kabul edilerek hüküm altına alınan miktara kesinti tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 101/1 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 117.) maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise, anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden, ıslah ile attırılan miktarda ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacı dava tarihinden önce ihtar çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla hüküm altına alınan 10.000 TL.nın dava, ıslah ile artırılan miktarın kabul edilmesi halinde ise ıslahla artırılan miktara da ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın (2) numaralı bent uyarınca davacı, (3) numaralı bent uyarınca da davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 196,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.