Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/33142 E. 2015/32163 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33142
KARAR NO : 2015/32163
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2013/122-2014/301

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, aracının satışı için davalıya vekaletname verdiğini, davalının bu vekaletnameye istinaden aracı 3. kişiye satmış olmasına rağmen bedelini kendisine ödemediğini, resmi satış bedelinin de eksik gösterildiğini ileri sürerek aracın gerçek satış değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 22.000,00 TL nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekaletnamenin başka bir alacak ilişkisine mahsuben araç bedeli nispetinde tahsilat sağlanması için kendisine verildiğini, aracın kullanılamaz halde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile satış sözleşmesinde bedel olarak görülen 5.000,00TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava vekalet ilişkisine dayalı alacak istemine ilişkindir. Ankara 13. Noterliğinin 6.12.2012 tarih, 35.. yev. nolu vekaletnamesi ile davacı davalıyı aracının satışı yönünde yetkilendirmiş, davalı bu yetkiye dayanarak 21.12.2012 tarihinde aracı 3. kişiye satmıştır. Resmi satış sözleşmesinde satış bedeli 5.000,00 TL, kasko değeri 26.800,00 TL gösterilmiş, davacı aracın satışının 5.000,00 TL verilmesinin mümkün olmadığını, bu bedelin dahi kendisine verilmediği iddiasında bulunmuştur. Mahkemece 5000,00 TL satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamamasına göre davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Dava, hukuki niteliği bakımından Borçlar Kanununun 392. maddesine dayanan vekilin hesap verme yükümlülüğüne ilişkin olup, Borçlar Kanununun 392. maddesi hükmünce, vekil yaptığı iş sırasında vekil edeninin üzerine geçen bütün haklarını ödemeye, vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme zorunluluğundadır. Hesap verme borcu hukuksal nitelikçe bir yapma borcudur. Davalı vekaleten işlem yaptığı satışta satış bedelinden sorumlu olduğu kadar adına hareket ettiği davacının zararına satış gerçekleştirilmesi söz konusu olmuşsa davacının bundan doğan zararından da sorumludur. Bu açıklamalar ışığında satışa konu aracın yaşı, özellikleri ve pert kaydının mevcut olup olmadığı hususları üzerinde de duracak bilirkişi incelemesi ile satış tarihindeki gerçek değeri tespit edilerek neticesine göre hüküm kurulması gerekirken mahkemece eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 85,40 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.