Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/32932 E. 2014/27904 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32932
KARAR NO : 2014/27904
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

MAHKEMESİ : Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2014
NUMARASI : 2014/176-2014/207

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle dosya masrafı, ipotek ücreti, ekspertiz ücreti ve kredi komisyon ücreti olarak haksız tahsil edilen bedellere konu 3.649 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 3.649TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasında yapılan 09.07.2010 tarihli tüketici kredisi ile 04.09.2013 tarihli konut kredisi sözleşmesi nedeniyle davacıdan tahsil edilen kredi masraflarının iadesi istemine ilişkin olup, dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli dosya masraflarını tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya iadesi gereken masraf kesintileri kapsamında sigorta poliçe bedellerinin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sigorta poliçeleri kapsamında, bankaların kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve hayat sigortası nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Bu itibarla, sözleşme kapsamında tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece hayat sigortası bedeli olarak alınan ücretlere yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sigorta bedellerine ilişkin tahsilatları da kapsar şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- Dava konusu, davacıdan 09.07.2010 tarihinde işlem masrafı olarak tahsil edilen 1.250 TL bedelden 750 TL’lik kısmın 14.07.2010 tarihinde davacıya iade edildiği bilirkişi raporu ile tespit edildiği halde, bu miktara ilişkin gerekli mahsup işlemi yapılmadan eksik hesaplamaya dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 62,50 TL harcın istek halinde iadesine, 24.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.