Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/3286 E. 2014/6070 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3286
KARAR NO : 2014/6070
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

MAHKEMESİ : Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/597-2012/589

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalının muhasebecisi olması sebebi ile davalının vergi borcunu vergi dairesine kendisinin ödediğini, ödediği vergi borcunun tahsili amacı ile davalı hakkında icra takibinde bulunduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının 2007 yılına ait defter tasdikini yaptırmadığını, yasal işlemleri yaptırmadığından KDV indiriminden faydalanamadığını, vergi ziyaı cezasından doğan alacağı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı adına ödenen 7.487,87 TL’nin davalıdan takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, serbest muhasebeci olarak davacının vergi borcu sebebi ile davalı adına ödediği bedelin tahsili için başlattığı takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı muhasebecinin yasal sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebi ile davacının kusuru olduğunu savunmuştur. Mahkemece davacının, Gelir İdaresi Başkanlığınca yazılan yazıdan da anlaşılacağı üzere 7.487,87 TL’yi ödediği, davacının asıl borçlu ile birlikte müteselsil sorumlu olması sebebi ile asıl borçluya rücu edebileceği nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalı adına ödenen 7.487.87 TL’nin davalıdan takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, icra takibinin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir. Ne var ki mahkemece alınan bilirkişi raporunda vergi denetim raporunda tespit edilen hususlardan yola çıkarak davacının da kusurlu olarak kayıtları işlememesi, bir adet defteri eksik tutması, diğerlerinin noter tasdiklerini yaptırmaması dolayısı ile oluşan zarardan sorumlu olduğu ve rücu edemeyeceği belirtilmiştir. Gerçekten de bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacı, davalı tarafın muhasebecisi olup muahsebe kayıtlarını tutma, vergi mükellefiyetlerini düzenleme konusunda hizmet ilişkisi içinde olmasına göre davacının davalıya karşı özen borcu dışında kusurlu eylemlerinden dolayı da sorumludur. Kaldı ki mahkemenin dayandığı Vergi İdaresi Başkanlığı’nın yazısında M. K.’nün 2007 yılı Gelir Vergisi, KDV ve Geçici vergi olmak üzere toplam 15.348,24 TL vergi borcundan dolayı davacının müteselsilen sorumlu olduğu tespit edilmiş, haciz kararına istinaden Türkiye Halkbankası hesabından 7.487.87 TL’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu vergi borçlarından düşülmüştür. O halde mahkemece öncelikle icra dosyasına dayanak alındı belgelerinin belli bir cezaya mahsus olmadığının anlaşılmış olmasına göre bu konuda davacıya açıklama yaptırıldıktan sonra yeniden bilirkişi raporu alınarak yasal mevzuat çerçevesinde davacının müterafik kusuru da değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.