Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/32617 E. 2014/28750 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32617
KARAR NO : 2014/28750
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2014/12-2014/249

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, kendisinden dosya masrafı ve yapılandırma bedeli adı altında tahsil edilen 2.083,95-TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalı bankanın Bilecik İcra Müdürlüğünün 2013/7816 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile asıl alacağın (2.083,95 TL) icra takip tarihinden (05/12/2013) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı borçludan tahsil olunmasına, davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, uyuşmazlığın “genel kredi sözleşmesinden” kaynaklandığı, taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca, Tüketici Mahkemesinde dava açılması mümkün değildir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde mahkemece “genel mahkeme” sıfatıyla bir karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2)Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.