Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/3194 E. 2014/20768 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3194
KARAR NO : 2014/20768
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2011/878-2013/521

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, .. ili .. İlçesi, .. köyü, 513 parsel ile Tekeli köyünde bulunan 99 ada, 13,22,23 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki 4 adet seranın maliki olduğunu, bu seralara roka üretimi yapmak için davalıdan roka tohumu satın alıp serasına ekim yaptığını, ürünün çıkmaya başlaması üzerine çıkan ürünün herzaman ektiği roka bitkisi olmadığının anlaşıldığını,davalının ilgilenmemesi üzerine Menderes Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/42 D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, hatalı roka tohumu nedeniyle uğradığı zararın 6.500 TL olarak tespit edildiğini belirterek 6500 TL nın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalıya, tohumların ambalajlanmasına ilişkin yönetmelikte öngörülen şekilde çuval muhafazalı ve etiketli tohumu sattığını bu nedenle kusurlu bir davranışının sözkonusu olmadığını, savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının tohum üretim işleri ile uğraşmadığı, standartları ve saklama şekilleri belirlenen tohumların bayii olarak satışını yaptığını, bu şekilde davacıya satılan roka tohumlarından deli roka olarak tabir edilen piyasa ve ekonomik değeri bulunmayan ürünlerin çıktığı anlaşılmış olup davacı tarafından ekilen tohumlardan farklı ürün çıkması olayında davalıya yüklenecek bir kusurun bulunmadığı davalı tarafından satılan tohum ile davacının uğradığı zarar arasında illiyet bağının kesin olarak tespit edilemediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan roka tohumu olarak satın aldığı tohumları seralarına diktiğini, ürünün çıktığında roka olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek uğradığı zararın tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, tohum sattığını kabul etmiş kusurunun olmadığını savunmuştur. Mahkemece, satılan tohum ile davacının uğradığı zarar arasında illiyet bağının kesin olarak tespit edilemediğinden bahis ile davanın reddine karar verilmiş isede davacı ile davalı arasında tohum alım satımı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığına göre taraflar arasındaki akdi ilişkinin var olduğunun kabulü ile satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun bulunduğu kabul edilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın bozulmasına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.