YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/31365
KARAR NO : 2015/28826
KARAR TARİHİ : 07.10.2015
MAHKEMESİ : Bursa 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2012/4606-2014/1415
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı bankadan alınan kredi ile davalı yükleniciden bodrum kat 7 nolu daireyi bila tarihli satış sözleşmesi ile satın aldığını,satış bedelini ödediğini, 23.08.2012 tarihinde tuvalet ve banyodan daire içerisine lağım sularının girdiğini, tespit raporu ile dairenin sağlık açısından tehlike arzettiğinin tespit edildiğini, davalının imalat hatası ile ayıplı daire sattığını ileri sürerek sözleşmenin feshine, satış bedeli olan 53.500 TL nin davalıdan tahsiline, kullandığı konut kredisi nedeniyle bankaya ödediği 19.911,39 TL ile 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,taraflar arasında imzalanmış olan bila tarihli daire satış sözleşmesinin feshine, 7 nolu bağımsız bölümün her türlü hukuki ayıptan ari olarak davalıya iadesi ile satış bedeli olan 53500 TL nin ve temerrüt tarihine kadar davacının kredi veren bankaya ödemiş olduğu 3141,07 TL nin toplamı olan 56641 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının bu konuda fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 7500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacının bu konuda fazlaya ilişkin talebi ile sair taleplerinin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı ile davalı arasındaki bila tarihli satış sözleşmesinde, dava konusu dairenin 52.500 TL ye davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, satış bedelinin 52500 TL yerine 53500 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Davacı tarafından satın alınan dairenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, davacının sözleşmenin feshi ile ödediği satış bedelinin tahsilini istediği, mahkemenin de bu yöne ilişkin karar verdiği anlaşılmaktadır. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde “bedel İadesi” nden söz edilmiş olup, bundan maksat daire alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet daire tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır. Dairenin tüketici kredisi ile alınması sadece tüketicinin tercihinde olan bir durumdur. Peşin sağlanan bu krediye faiz uygulanmasında da yasaya veya sözleşmeye bir aykırılığı yoktur. Bankaya ödenen kredi faizinin 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesinde belirtilen dolaylı zarar olarak da değerlendirilmesi mümkün değildir. Böyle olunca mahkemece, davacının daire satış bedeli olarak ödediği 52500 TL nin tahsiline karar verilmesi gerekirken, buna ödenen kredi faizinin de ilavesi ile 56641 TL ye hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
(2 ve 3) nolu bentlerde yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.101,70 harcın istek halinde iadesine, 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.