Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/31109 E. 2015/31696 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/31109
KARAR NO : 2015/31696
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2014/9-2014/196

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının banka hesabına “borç olarak gönderilen” açıklaması ile 70.000,00 TL tutarında havale gönderdiğini, davalının bu borcu ödemediğini, tahsili için davalı hakkında icra takibinde bulunduğunu icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmaması nedeniyle alacaklının yerleşim yerinde dava açılamayacağını belirterek yetkisiz mahkemede açılan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacının temyizi üzerine dairemizce bozulmuş, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu somut olayda; davalı vekili 13.05.2014 tarihli ikinci celse için 12.05.2014 havale tarihli dilekçeyle mazeretli sayılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 13.05.2014 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma günü 15.05.2014 tarihi olarak kararlaştırılmış, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiştir. 15.05.2014 tarihli celsede; davalı vekilinin yokluğunda ise yargılama sonlandırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27’nci maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. 6100 sayılı HMK’nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu’nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dahil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
Somut olayda; davalı vekilinin 13.05.2014 tarihli ikinci celse için 12.05.2014 tarihli dilekçeyle mazeretli sayılmasını talep ettiği, Mahkemece, mazeretin kabul edilerek duruşmanın 15.05.2014 tarihine bırakıldığı ve duruşma gününün UYAPtan öğrenilmesine karar verildiği anlaşılmakta ise de; duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşıldığından davalı vekilinin duruşma gününden haberdar edilemediğinin kabulüyle; yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken aksinin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 1.195,45 TL harcın istek halinde iadesine, 03/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.