YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/31086
KARAR NO : 2016/2263
KARAR TARİHİ : 01.02.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı … ile 25.08.2011 tarihli Profesyonel Futbolcu sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre; 22.500 TL alacağının doğduğunu ileri sürerek; 22.500 TL alacağın sözleşmede belirlenen vade tarihlerinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin TFF ana statüsünün 56. maddesinde yapılan değişiklik sonrası düzenlendiği, sözleşmede tarafların doğacak uyuşmazlıklarda uyuşmazlık çözüm kurulunun yetkisini kabul etmeleri nedeniyle Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında yapılan Profesyonel futbolcu transfer sözleşmesi nedeniyle doğan davacı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu kuruluş ve Görevleri Hakkında kanunun 5. maddesinde ilk derece hukuk kurulları başlığı altında Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin kurulları, Kulüp Lisans Kurulu ve Etik Kurulunun oluşturulduğu, aynı maddenin ikinci bendinde “ İlk derece hukuk kurulları kulüp lisansı ile ilgili kararlar almaya veya bu Kanun, TFF Statüsü, TFF’nin diğer talimat ve düzenlemeleri ile diğer yetkili TFF kurul ve organları tarafından alınacak kararlara ilişkin olarak çıkacak ihtilaflarda karar vermeye münhasıran yetkilidir.”şeklinde düzenlemeye yer verilerek, ilgili kurulların görevine girecek uyuşmazlıkların nelerden ibaret olduğu konusunda açık bir düzenleme getirilmeyerek, bu düzenleme TFF ana Statüsüne bırakılmıştır. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun görev ve yetkileri Futbol Federasyonunun ana statüsünde belirlenmiştir.
5894 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra TFF Ana statüsünün 56. maddesinde 21.7.2011 tarihinde yapılan değişiklik ile Kulüpler ve futbolcular arasındaki futbolla ilgili her türlü sözleşmeden doğan ihtilaflarda Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun yetkili olabilmesi için tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra Kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şartı getirilerek, uyuşmazlığın doğmasından sonra yazılı olarak kabul etmeleri halinde uyuşmazlık çözüm kurulunun ihtiyari tahkim sıfatıyla bakıp sonuçlandırabileceği ve bu kararlara karşı Genel Hükümler uyarınca yargı yoluna başvurulabileceği anlaşılmakta olup,TFF statüsünde yapılan bu düzenleme ile Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun yetkisi sözleşmenin tarafları yönünden ihtiyari hale getirilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere dava tarihi itibariyle yürürlükte olan TFF Ana statüsünün 56. maddesindeki düzenlemeye göre spor kulüpleri ile futbolcular arasında yapılan sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun münhasıran yetkisinin ihtiyari tahkime çevrilerek tarafların uyuşmazlığın doğmasından sonra yazılı olarak kabul etmeleri şartına bağlı kılındığı ve somut uyuşmazlık itibariyle bu şartın gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, özel hukuk hükümlerine tabi sözleşme ilişkisinden kaynaklanmakta olup, sözleşme hukuku ve ilkelerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığı çözümleme görevi adli yargının görevi içerisinde kalmaktadır. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görev yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.