Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/31073 E. 2014/28798 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/31073
KARAR NO : 2014/28798
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2013/185-2014/148

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan 6.5.2008 tarihli konut kredisi sözleşmesi ile 25.000 TL kredi kullandığını, 3.4.2009 tarihinde de yeniden yapılandırma adı altında 8.358,81 TL kredi kullandığı ve tamamını ödediğini,bu kredileri kullanırken 1.375 TL dosya masrafı,1.560 TL ihbar masrafı yine diğer kredi için 1.560 TL ihbar masrafı olmak üzere toplam 4.495 TL nin haksız olarak alındığını ileri sürerek bu paraların yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.375 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline kara verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kredi kullanımı ve sürecinde kendisinden alınan 4.495 TL nin iadesi için eldeki davayı açmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 500 TL nin sigorta gideri olarak alındığından geri istenemeyeceği, 1.375 TL nin ispatlanamayan dosya masrafı niteliğinde olduğu, belirtilmiş, ancak davacının bir kısım kredi taksitlerini gecikerek ödemesi nedeniyle davacıya gönderilen ihtar masrafı olarak 3.120 TL nin alınmasının uygun olduğu bildirilmiş, mahkemece, bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir … ” hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.
Davacının bir kısım taksitleri ödememesi nedeniyle davalı bankanın muhtelif kereler ödeme ve muacceliyet ihbarında bulunması nedeniyle yapılan ihbar masraflarının da reddine karar verilmitir.Davalı bankanın ihbarname göndererek gerekli uyarılarda bulunması sözleşme ve yasaya uygun ise de bunun için sözleşmede bir miktar ve oran konulmadığı da gözetildiğinde, bu maksatla gönderilen ihbar ve ihtarnameler için bildirilen 3.120 TL masrafın bu hakkın kullanılması için makul ve gerçek bir masraf olup olmadığı,makul değil ise ne kadar olabileceği konusunda bilirkişi raporunda bir değerlendirme yapılmamış,mahkemece de bu konuda bir inceleme yapılmamıştır.Mahkemece,davacının bu yöne ilişkin itirazları incelenerek,bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile kara verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.