Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/30547 E. 2014/26581 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30547
KARAR NO : 2014/26581
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, asıl davada davalı banka tarafından dosya masrafı adı altında kendisinden 2000 TL, birleşen davada ise çektiği kredinin % 2’si oranında 2400 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek asıl davada 2000 TL’nın, birleşen davada 2400 TL’nın kesinti tarihlerinden itibaren gecikme faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kredi tahsis ücreti adı altında tahsil edilen 2000 TL’nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, 2400 TL yapılandırma ücretinin iadesine ilişkin talebi ile faize yönelik sair taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Konut Finansman Kredileri 4077 Sayılı Yasanın 10/B maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede “Tüketici konut finansman kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir yada birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansman kuruluşu vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. Ödenen miktara göre faiz İndiriminin ve kredinin tüketiciye yıllık maliyet oranının hesaplanmasında Bakanlık tarafından çıkarılan ilgili yönetmelik hükümleri uygulanır. Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle bir yada birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın %2’sini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almakta olup, yasal düzenlemeye uygun olarak çıkartılan Konut Finansmanı Sisteminde Erken Ödeme İndirimi ve Yıllık Maliyet Oranı Hesaplama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 4’ncü maddesinde Erken ödeme işlemi tanımlanmıştır buna göre; “Erken ödeme; tüketicinin konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam tutarı veya vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksidin vadesinden önce ödemesini” ifade etmektedir. Anılan yönetmeliğin T bendinde ise komisyon işlemi tanımlanmış olup, buna göre; “Komisyon; geri ödeme planında her bir taksit tutarında ana para, faiz ve her türlü kamusal yükümlülükler haricinde ayrı bir kalem olarak yer alan ve konut finansman kuruluşunun gelir olarak tahsil edeceği tutarları” ifade etmektedir denilmiştir. Yönetmeliğin “ı” bendinde “Ödeme planı; tüketiciye tahsis edilen konut finansmanı geri ödemesinde esas alınacak taksit , tutar ve vadeleri ile birlikte ana para, faiz, fon, vergi ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği tablodur.” hükmünü içermektedir.
Davalı banka tarafından, yeniden yapılandırma komisyonunun taraflarca imzalanan sözleşme içeriğine uygun olarak tahsil edildiği, tüketicinin bu husustaki kabul iradesinin sözleşmeye yansıtıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacının kullandığı kredinin sabit taksitli ve sabit faiz oranlı konut finansman kredisi olmakla birlikte faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılmasına dair işlemin, yukarıda belirtilen mevzuat kapsamında erken ödeme niteliğinde olmadığı, hal böyle olunca yasanın aradığı şartlar gerçekleşen somut olayda bulunmadığından bankanın ücret veya komisyon adı altında bir alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bunun yanında, dairemizin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, kredi veren bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmayıp bankanın kendi inisiyatifi ile yapılandırma işlemini kabul ettiğinin anlaşılmış olmasına göre, borç yapılandırmasını kabul eden bankanın, yapılandırma komisyonu adı altında yeniden ücret talep etmesinin yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, mahkemece birleşen davada davacının yapılandırma komisyonunun iadesi noktasındaki talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
SONUÇ: ukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 11.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.