Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/30410 E. 2015/32052 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30410
KARAR NO : 2015/32052
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2014
NUMARASI : 2014/65-2014/155

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı eczacı, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 2011 yılı protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddelerini ihlal ettiği gerekçeleri ile sözleşmesinin iki ay süre ile feshedilerek para cezası işlemi uygulandığını, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 14.4.2011 tarihli fesih işleminin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir.
Davalı yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda eylemin sonradan yürürlüğe giren 2012 protokolünde cezai yaptırıma bağlanmaktan çıkarılmış olması nedeniyle talebin kabulüne, fesih ve ceza işlemin iptali talebinin kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının eczanesinde yapılan denetimde sağlık raporu fotokopileri ve raporları olmayan ilaçları verilmiş reçete ile kime ait olduğu belli olmayan küpürü kesilmiş ilaç bulunduğu tespit edilmiştir.Davalı 2009 protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddeleri uyarınca işlem yapmıştır. Eczanede bulunmaması gereken sağlık raporlarının ve kime ait olduğu belli olmayan küpürü kesik ilaçların bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Yapılan yargılama sonucunda davacının sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ise de 2012 yılı protokolünün değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile dairece bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının gerek yargılama sırasında gerek temyiz aşamasında ibraz ettiği 1.2.2012 tarihli Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokol kapsamından davaya konu eylemlerle ilgili 2009 protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddelerinin 01.02.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde ” Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde ;Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil /fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır, yine 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca; “01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz ” hükmünün düzenlendiği yazılıdır. Mahkemece, 2012 yılı protokolü nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, sözleşmeye aykırılığı nedeniyle de davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMUK’un 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasının harca ilişkin 5.bende kadar silinerek yerine “1- 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca fesih ve cezai işlemin iptali hakkında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Dava dışı Berna Maruldalı adlı hastaya ilişkin düzenlenmiş 1090,36 TL reçete bedelinin davalı kuruma fatura edilmemiş olması nedeniyle davalının bu yönden zararı bulunmadığından 1090,36 TL lik reçete bedelinin mahsubu işleminin iptaline” bentlerinin yazılmasına yine harca ilişkin bentlere dokunulmaksızın, davalı aleyhine ücreti vekalet ile yargılama gideri hükmedilmesine ilişkin 6. ve 8. bentlerin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ”Davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,davalının kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine” cümleleri eklenerek kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.