Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/29456 E. 2014/32368 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/29456
KARAR NO : 2014/32368
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2014
NUMARASI : 2014/203-2014/221

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, emlak işiyle iştigal ettiğini, ev satın almak isteyen davacıya 28.09.2013 tarihinde satılık evi gezdirdiğini ve aralarında sözleşme imzaladıklarını davalının taşınmazı kendisinden habersiz ev sahibinden satın aldığını ve sözleşme gereğince hak ettiği ücreti ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibine giriştiğini ve davalının yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece; 6102 sayılı TTK’nun 4/c maddesi gereğince gayrımenkul emlak komisyonculuğu ücretine ilişkin uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davada, davalıya verdiği tellallık hizmetinin bedelini tahsili amacıyla yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş olup mahkemece, gayrımenkul emlak komisyonculuğu ücretine ilişkin uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520’inci maddesinde ve simsarlık sözleşmesi ve 532’inci maddesinde komisyon sözleşmesi düzenlemiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “.. Komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ile 554, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcılarının
için öngörülmüş … hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu düzenlemelerde taşınmaz simsarlığı sözleşmelerinden doğan davaların ticari dava sayılacağı husus yer almamıştır. Ayrıca, taraflar tacir olmadığı gibi dava konusu işin ticari işletme ile ilgili olmadığı ve davacının davalıya verdiği tellallık hizmetinin karşılığı olan ücretin tahsili iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca davacının gayrımenkul tellallığı akdine dayanarak davalıya karşı açtığı bu davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi res’en gözönünde bulundurulması zorunludur. Görev konusunda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Hal böyle olunca; mahkemece, eldeki davada görevli olduğu hususunu gözeterek işin esasına girip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekirken değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.