Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/29418 E. 2015/26487 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/29418
KARAR NO : 2015/26487
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, 01/07/2011 keşide ve 04/07/2011 vade tarihli 63.200,00TL bedelli senede istinaden davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını ancak davalıların senedin teminat senedi olduğu itirazı üzerine takibin durduğunu, her ne kadar senet arkasında teminat senedi ibaresi var ise de bu ibarenin senedi teminat senedi haline getirmeyeceğini ve geçersiz olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan…, usulüne uygun tebliğe rağmen, cevap dilekçesi sunmamış; diğer davalı… ise davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı senede dayanan alacağını icra takibine koymuş; davalı taraf senedin teminat senedi olması nedeniyle davanın reddini dilemiş; mahkeme ise senedin arkasında yazan “teminat senedidir 26/07/2011 pazartesi günü yapılacak toplantıda ödeme planı çıkartılacaktır. Ödeme planına riayet edilmediği takirde hukuki işlem başlatılacaktır” ibaresinin bulunmasının ödeme planına uyulmaması durumunda teminat senedi olarak tahsil edilmesi şartına bağlandığını, ödeme planına uyulmadığının veya ödeme planı yapılmasının davalı borçlunun kusuru ile gerçekleşmediğinin ispat edilemediğini bu nedenle takip müstenidi bononun muaccel hale gelmediğini benimseyerek, davanın reddine karar vermiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının vade tarihi 04/07/2011 olan senedi, bu tarihten sonra 22.11.2011 tarihinde icra takibine koyduğu anlaşılmaktadır. Bahse konu senet, adi senet niteliğinde olduğundan, davalıların borçlarını ödediklerini ispat etmeleri gerekir. Oysa, davalıların ödeme savunması bulunmadığına göre, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.