Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/27748 E. 2014/41237 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27748
KARAR NO : 2014/41237
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/201-2013/50

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı N.. G.. avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A. N.. G.. ve vekili avukat Ü.İ. ile davalı S.. B.. vekili avukat A.N.Ş. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı N.. G.. ile 02/05/2006 tarihinde imzalamış oldukları sözleşme gereğince, bir adet İnter marka traktör, bir adet D. marka kamyonet ve F. B. Kasabası G. mevkiinde bulunan 950, 970 ve 1017 parsellerde kayıtlı taşınmazların davalı N.. G.. tarafından kendisine verilmesinin kararlaştırıldığını, nitekim söz konusu taşınmazların daha öncesinde de kendisine ait olduğunu, ancak 1995 yılında dava dışı Ü. Y.daha sonra da davalı N.. G.. adına güvene dayalı olarak tapuda devredildiğini, bu nedenle davalı N. G.’in, kendisine tapu devri için dava dışı C. B.ya vekaletname verdiğini, adı geçen kişinin ise taşınmazları eşi olan davalı S. B.üzerine tescil ettirdiğini, onun tarafından da bir kısım taşınmazların diğer davalı H. K.’e satıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, sözleşme konusu olan bir adet İnter marka traktör, bir adet Dacia marka kamyonetin davalı N.. G..’ten alınarak kendisine verilmesine, F. Güvercinlik mevkiinde bulunan 950, 970 ve 1017 parsellerde kayıtlı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde 50.000,00 TL tazminatın davalı N.. G..’ten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, “davanın protokole aykırı davranış nedeniyle tazminat ödenip ödenmeyeceğine ilişkin olduğu, protokolde imzası bulunmayan davalılar S.. B.. ve H.. K..’in davada pasif husumet ehliyetlerinin olmadığı, protokole aykırı davranan davalı N.. G..’in tazminat ödemesi gerektiği, tazminatın taşınmaz ve araçların bedelini karşılayacak düzeyde olmadığı, bu nedenle tazminattan indirim koşullarının da oluşmadığı” kabul edilerek, davalılar S.. B.. ve H.. K.. hakkındaki davanın reddine, diğer davalı N.. G.. hakkındaki davanın ise kabulüne, 50.000,00 TL tazminatın adı geçen davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılardan N.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalılardan N.. G.. ile imzalamış oldukları sözleşme gereğince, bir adet İnter marka traktör ve Dacia marka kamyonetin, ayrıca üç adet taşınmazın kendisine verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak adı geçen davalının edimlerini yerine getirmediği gibi, taşınmazları da kendisi yerine diğer davalılara devrettiğini ileri sürerek, traktör ve kamyonetin davalı N.. G..’ten alınarak kendisine verilmesine, diğer davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların tapularının iptal edilerek kendi adına tesciline, olmadığı takdirde ise 50.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının az yukarda belirtilen her bir talebiyle ilgili ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi, hükmün gerekçesinde de davacının diğer talepleri değerlendirilmeden, sadece tazminat istemiyle ilgili değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Oysa ki 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde, bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. O halde mahkemece açıklanan husus göz ardı edilerek, davacının her bir talebiyle ilgili hükmün gerekçe kısmında tarafların delilleri tartışılıp değerlendirme yapılmadan ve ayrı ayrı hüküm kurulmadan, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı N.. G..’e ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. harcın davalı N.. G..’e iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.