Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/2696 E. 2014/21378 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2696
KARAR NO : 2014/21378
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/462-2013/262

Taraflar arasındaki ipotek davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, Edremit 3.Noterliğinde noter tarafından düzenlenen 1.9.2006 tarihli vekaletname ile, diğer davalı şirketin 8.5.2006 tarihinde bankadan kullanacağı kredi için evini ipotek tesis etmesi için davalı Nusret Ispartalı’yı vekil olarak görevlendirdiğinin yazılı olduğunu,oysa kendisinin görme engelli olup, vekaletname içeriğinin kendisine okunup, iki tanık huzuru ile yapılması gerekirken bu şekle uyulmadığını vekaletname ile tesis edilen ipoteğe dayanak borcun ödenmemesi nedeniyle de evinin satılması tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını ileri sürerek geçersiz olan vekaletnameye dayalı olarak yapılan işlemlerin ve kredi sözleşmelerinin iptali ile bankaya yaptığı ödemelerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Edremit 3.Noterliğinde düzenleme şeklinde yapılan 1.9.2006 tarihli vekaletname ile,vekil N. I. kendi adına çekeceği krediler için, dilediği bedel üzerinden,dilediği bankalara davacıya ait taşınmazı ipotek verebileceği konusunda vekil olarak tayin edildiği, davalı Nusretin diğer davalı şirketin temsilcisi olduğu, temsilcisi olduğu davalı şirket adına aldığı 8.5.2006 ve 25.9.2006 tarihli kredi sözleşmeleri sırasında davacıya ait taşınmazın ipotek verildiği,kredi borcunun ödenmediği, geri ödeme Kapsamında davacının da toplam 21.085,25 TL tutarında ödeme yaptığı hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı, vekaletnamenin görme engelli olması nedeniyle usulüne uyularak yapılmadığından geçersiz olduğunu, vekaletname içeriğini bilmediğini,vekil Nusret’in yetkilerini aşarak kendi adına değil, bağlantılı olduğu şirket adına kredi kullanırken taşınmazını ipotek verdiğini bildirerek bu vekaletname ile buna dayalı olarak yapılan tüm işlemlerin iptal edilmesini talep etmiştir. Davacının dosyaya sunduğu,22.2.1990 ve 9.12.2009 tarihli heyet raporları ile 1980 yılında başlayan rahatsızlığı sonucu,sağ gözünün tamamen,sol gözünün de ışık hissi düzeyinde görme engelli olduğu,vekaletname düzenlenirken bu hususun belirtilmeksizin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı Nusret,davacının arkadaşı olduğunu, paraya sıkışıklığı nedeniyle kullanacağı kredi için davacının evinin ipotek verilmesini kabul ettiğinden vekaletname çıkarıldığını, ancak davacının görmediğini notere söylemediklerini, gösterdikleri yeri davacının imzaladığını, ancak tüm olayları ve içeriğini davacının bildiğini savunmuştur. Davaya konu vekaletnamenin 4.11.2008 tarihinde azli sırasında da davacının görme engelli olduğu hususlarından bahsedilmemiştir. Davacının dava dışı sebeplerle yaptığı diğer noter işlemlerinde görme engelli olduğu belirtilerek işlem yapıldığı da görülmektedir.
Noterlik Kanunu 73.maddesi ” (Başlığı ile birlikte değişik madde: 01.07.2005 – 5378/23. md) Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkanının da bulunmaması halinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur.”hükmünü içermektedir. Noterce düzenleme şeklinde düzenlenecek belgelerle ilgili usullerde 84.madde ve devamında düzenlenmiştir.Hukukumuzda şekil serbestisi kabul edilmiş olup,şekil mecburiyeti istisnai durumlarda kabul edilmiştir.Kanunda aksi belirtilmedikçe kanunun öngördüğü şekil geçerlilik şartıdır.Şekle ilişkin geçerlilik hükümlerine aykırılık durumunda şekil eksikliği meydana gelir. Bu durumun yaptırımı kesin hükümsüzlük olduğundan işlem baştan itibaren hükümsüz hale gelir.Hakim tarafından resen dikkate alınır ve gerek taraflar gerekse üçüncü kişiler tarafından her zaman ileri sürülebilir.Şekil eksikliği nedeniyle taraflara bir hak ve borç yüklenemez. İfa edilmiş ise geri istenebilir. Ancak şekil eksikliğinin ileri sürülmesi MK/2 hükümlerine uygun olarak ileri sürülmelidir. Dava konusu vekaletname, davacının görme engelli olması nedeniyle Noterlik Kanununun 73.maddesi hükmüne uyulmaksızın yapılması nedeniyle yasanın öngördüğü şekil şartını taşımadığından geçersiz olduğu konusunda duraksama olmamalıdır.Davacının evini kurtarabilmek için yaptığı ödemeler usulsüz düzenlenen vekaletnameye sonradan geçerlilik kazandırmamakta, davacının kötüniyetli olduğu karine değildir.
Vekaletnamenin bir an için geçerli olduğu kabul edilse bile,bu vekaletname için verilen yetkinin davalı Nusret’in kendi adına çekeceği krediler için davacının evini ipotek vermesi olup,davalı Nusret’in bağlantılı olduğu diğer davalı şirketin kullandığı krediler için ipotek verilmesi vekaletame kapsamındaki yetkinin aşılması niteliğindedir.Davacı tarafça vekaletnamenin geçersiz olması yanında ,bu hususlara da itiraz edilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle davacının vekaletname ve buna bağlı işlemlerin iptaline ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Davacı, noterde düzenlenen vekaletnamenin usulüne uygun düzenlenmemesi nedeniyle açtığı davada davalı A.. B..nın da hizmet kusuru bulunduğu gerekçesi ile bakanlıkta davalı olarak gösterilmiştir.Davalı Bakanlığın hizmet kusuruna dayanılarak açılacak davalarda görevli yargı yolu idari yargı olması nedeniyle mahkemece,bakanlık hakkındaki davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Bozma sebeplerine göre,davacının sair temyiz itirazlarını bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. Ve 2.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA,3.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarını bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.