Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/26928 E. 2014/31322 K. 15.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26928
KARAR NO : 2014/31322
KARAR TARİHİ : 15.10.2014

MAHKEMESİ : Göle Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2012
NUMARASI : 2012/29-2012/198

Taraflar arasındaki itiriazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, davalının vekili olarak 2009 yılında dava değeri 456.312.50.TL olan tazminat davası açtığını, davalı ile aralarında imzalanan 01.06.2009 tarihli Avukatlık ücret sözleşmesine göre dava değerinin %5′ i oranında vekalet ücreti alacağının kararlaştırıldığını, davalının yargılama sırasında aldığı karar üzerine davanın konusuz kaldığını, davanın bitmesine rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini ayrıca sözleşmede kararlaştırılan %5 oranında vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında kalmasından dolayı bu kararlaştırmanın Avukatlık Kanunu’ na aykırı olduğunu, vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden ödenmesi gerektiğinden tarifeye göre 27.822.05.TL asıl alacak ve 1.502.39.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.324.44.TL vekalet ücretinin tahsili için ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiştir.
Davalı, sözleşmede kararlaştırılan bedelden fazla ücretin istenmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 27.822.5.TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Her ne kadar Mahkemece, Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi gereğince Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında avukatlık ücretinin kararlaştırılamayacağı, kanunun bu hükmüne aykırı olarak yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğu, buna göre vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanması gerektiği gerekçesi ile itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmiş ise de; Taraflar arasında imzalanan 01.06.2009 tarihli Avukatlık ücret sözleşmesine göre 456.312.50.TL değerindeki tazminat davasında dava değerinin %5’i vekalet ücreti olarak ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davanın sonuçlanmasını takiben davacı avukat tarafından 04.11.2011 tarihli yazı ile davalıdan aralarındaki sözleşme gereğince tazminat tutarının %5′ i olan 22.815.00.TL’ nın makul sürede ödenmesi istenmiştir. Bu bedelin ödenmemesi üzerine de davacının, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 27.822.05.TL asıl alacak ve 1.502.39.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.324.44.TL vekalet ücretinin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibinde bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Gerek taraflarca imzalanan 01.06.2009 tarihli Avukatlık ücret sözleşmesinde gerekse de davanın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından yazılan 04.11.2011 tarihli yazıda, avukatlık ücretinin dava değeri olan 456.312.50.TL’ nın %5′ i olarak ödenmesi yönündeki istem dikkate alınarak davacı avukat tarafından Avukatlık Kanunu’ nun 164. maddesi gereğince Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz hükmünün ileri sürülmesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine göre hakkın kötüye kullanılmasıdır. Bu durumu da kanun himaye edemez. O halde mahkemece, taraflar arasında dava değeri olan 456.312.50.TL’ nın %5′ i olarak kararlaştırılan avukatlık ücretinin hesaplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazı ile davacının temyiz itirazının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazı ile davacının temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.