Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/26922 E. 2014/33073 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26922
KARAR NO : 2014/33073
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2014
NUMARASI : 2013/211-2014/112

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının müteahhidi ve satıcısı olduğu Giresun İli, ..İlçesi, ..Sokak, Plaj Sitesinin A ve B Bloklarında daha önce davalı tarafından giderilmesi taahhüt edilen eksik ve ayıplı işlerin giderilmediğini ileri sürerek, ayıp ve eksikliklerin davalı tarafından giderilmesine, olmadığı takdirde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın öncelikle husumet nedeniyle, kabul edilmediği takdirde ise esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın site yönetimi adına açılamayacağı gerekçesiyle, “davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle” reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, satın alınan taşınmazlar yönünden ayıp ve eksik iş iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, site yönetimini temsilen tüm kat malikleri adına yönetici tarafından açılmıştır. Davalı şirketin dava konusu taşınmazları inşa eden müteahhit firma olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesinde tanımlanan ayıplı mal satışına ilişkin imalatçı -üreticinin sorumluluğu kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Bir davada öncelikle görev uyuşmazlığının çözümlenmesi gerekli olup,
mahkemenin davaya bakmakla görevsiz olması durumunda, husumet konusunda bir karar verilmeden yalnızca görevsizlik kararı vermekle yetinilmesi, husumet konusunun ise, dosyanın gönderileceği görevli mahkemece incelenip karara bağlanması gereklidir. O halde, taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.