Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/2668 E. 2014/19437 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2668
KARAR NO : 2014/19437
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/368-2013/591

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı Banka, davalıların kredi kartı borcunu ödemediklerini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin hüküm, Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun olarak karar verilmiş olmasına göre, davacının, davalılardan M.. A..’ya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, davalılardan A.. A.. yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, kredi kartı borcu nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemizce 2013/553 esas ve 2013/10225 karar sayılı bozma ilamında, “…sözleşmenin tarafının A.. A.. olduğu, M.. A..’nın herhangi bir imzası ve kefaletinin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda davanın, davalı Mehmet yönünden reddi doğrudur. Ne var ki, kredi kartı sözleşmesinin tarafı davalı Aliye yönünden davanın hangi sebeple reddedildiğine ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Mahkemece, kredi kartı kullanımı nedeniyle borç oluştuğunun saptanması halinde bu kısım yönünden Aliye hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” açıklamasıyla mahkemece daha önce verilmiş olan “davanın reddine” ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyularak, davalılardan M.. A.. yönünden, sözleşmede imzasının bulunmaması, davalı Aliye yönünden ise, davacı Banka tarafından usulüne uygun olarak muacceliyet ihtarının gönderilmemiş olması nedeniyle, alacağın muaccel olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, davalılardan Aliye yönünden kredi kartı kullanımı nedeniyle takip tarihi itibariyle muaccel olan herhangi bir borcun mevcut olup olmadığı konusunda inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. O halde mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulundan, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle, davalılardan A.. A..’nın, takip tarihi itibariyle kredi kartı kullanımından kaynaklanan borcunun mevcut olup olmadığı incelenip, değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmuş olmasına rağmen, bozma ilamının gereği yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının, davalılardan M.. A..’ya yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince, davalılardan A.. A.. yönünden temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.