Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/26289 E. 2014/27087 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26289
KARAR NO : 2014/27087
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2014/85-2014/56

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, arkadaşı olan davalıya 01.05.2006 tarihinde 1.500 Euro borç verdiğini, parayı havale ile gönderdiğini, istemesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağının tahsili amacıyla icra takibine giriştiğini ve takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davada, davalıya borç olarak verdiği paranın tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş olup mahkeme, havaleden doğan davaların tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olması nedeniyle davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6908 sayılı Borçlar Kanunun 555 ve 560’ıncı maddeleri arasında havaleye ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın havale hakkındaki 555 ile 560 maddelerindeki davaların ticari dava olduğu düzenlenmiş olup f bendinde ” …Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havaleden….doğan davalar bundan istisnadır” denilmiştir. Tarafların tacir olmadığı, dava konusu havalenin ticari işletme ile ilgili olmadığı ve davacının davalıya borç verdiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca davacının karz akdine dayanarak davalıya karşı açtığı bu davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi res’en gözönünde bulundurulması zorunludur. Görev konusunda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Hal böyle olunca; mahkemece, eldeki davada görevli olduğu hususunu gözeterek işin esasına girip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekirken değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.