Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/26283 E. 2014/24932 K. 04.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26283
KARAR NO : 2014/24932
KARAR TARİHİ : 04.09.2014

MAHKEMESİ : Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2010/71-2014/59

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan 16/02/2009 tarihinde 16.000,00 TL tüketici kredisi ve 4.000,00 TL ek hesap olmak üzere 20.000,00 TL kredi kullandığını,2009 yılı Temmuz başlarında 15.550,00 TL ve daha sonra da 400 TL, 500 TL, 3.000 TL ve 550 TL olmak üzere 20.000,00 TL’yi bankaya yatırdığını, bu işlemleri banka personeli U..Ö.. aracılığıyla yaptığını,ancak daha sonra bankada usulsüzlük yapıldığını ve banka personelinin kendisinin yaptığı ödemelerin hiçbirini kredi hesabına yatırmadığını öğrendiğini, suç duyurusunda bulunduğunu, bu sırada da emekli maaşından banka tarafından kesinti yapıldığını ileri sürerek bu kredilere ilişkin olarak borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında tüketici kredisine ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.