Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/25749 E. 2015/28818 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25749
KARAR NO : 2015/28818
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : Banaz Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2010/107-2014/179

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının 1.12.2008 tanzim,15.12.2008 vade tarihli, 3000 TL beddeli senet nedeniyle aleyhine icra takibi başlattığını, takibe dayanak gösterilen senet alacağı ile ilgili davalı ile aralarında hiç bir şekilde borç alıp verme ilişkilerinin olmadığını,davalının eşi ile kendi eşinin arasında alacak borç ilişkisi mevcut olduğunu, borcun ödendiğine ilişkin davalının eşinin yazılı belge verdiğini, icraya konulan senet bedelinin ödenmiş olması nedeniyle alayhindeki takibin iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davacı ve davalının eşleri arasında alacak borç ilişkisi olduğu, Banaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/106 esaslı dosyası ile davacının eşinin davalının eşine borcu olmadığının tespit edildiği, davacı ile davalı arasında herhangi bir alacak borç ilişikisi bulunmadığından,bu hususta ispat yükü davalıya ait olduğu, davalının davacının kendisine borçlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının 3000 TL bedelli senede dayanarak aleyhine icra takibi başlattığını, senet borcunun ödendiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi iddiası ile eldeki davayı açmıştır. İcra takibine konu edilen 1.12.2008 tanzim, 15.12.2008 vade tarihli, 3000 TL beddeli senette davacı borçlu, davalıda alacaklı olarak yazılıdır. Yazılı olan bu belge karşısında davacının, borcunu ödediğini yasal delillerle kanıtlama zorunluluğu vardır. Hal böyle olunca mahkemece ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek davacının bu konudaki tüm delilleri sorulup, dava dilekçesinde “yemin” delilline de dayanılmış olması nedeniyle davacıya gerektiğinde karşı tarafa yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu da hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 51,25 TL harcın istek halinde iadesine, 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.