Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/256 E. 2014/1002 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/256
KARAR NO : 2014/1002
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2013/171-2013/508

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı idare ile düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya hizmet verdiğini, davalı idarenin 5510 sayılı yasanın 81/1-ı maddesine aykırı olarak hakedişlerinden %15 oranındaki kesinti miktarını ödemesini talep ettiğini ve bu bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 68497,14 TL.nın ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 68497,14 TL.nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içinde bulunan ve dava konusu işe ait olan sözleşmenin incelenmesinde davacı şirket ile dava dışı …Ticaret Ltd. Şti.nin iş ortaklığı kurarak birlikte ihaleye iştirak ettikleri ve sözleşmeyi de birlikte imzaladıkları anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin adi ortaklık niteliğinde bulunduğu ve ihale konusu işi adi ortaklık olarak birlikte aldıklarının kabulü gerekir. Adi ortaklıkta, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyet bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkiside yoktur. Bir başka anlatımla, adi ortaklık şeklinde yürütülen iş ve işlemlerden dolayı oluşacak olan uyuşmazlıklar sonunuda açılacak olan davada ortaklığı 2014/256-1002
oluşturan tüm kişilerin davada taraf olarak gösterilmesi zorunludur. Dava konusu olayda, davacı davalı talebi üzerine aldığı hakedişlerden %5 oranına tekabül eden miktarı davalıya ödemiş ise de, ödediği bu miktarın tamamının davacıya ait olup olmadığı, dava dışı şirketinde bu miktar içinde hissesinin bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi bu hususta bilirkişi raporundada bir belirleme bulunmamaktadır. Oysaki, davacının ödediği bu miktarın içinde dava dışı şirketin hissesi var ise, davacı ancak dava dışı şirketin hissesi dışında kalan miktarı isteme hakkına sahiptir. Mahkemece, az yukarıda açıklanan hususta taraflardan beyanları ve delilleri alınarak ve gerekirse bu konuda bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan karrın BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarkının incelenmesine yer olmadığına, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.