Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/25036 E. 2014/33160 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25036
KARAR NO : 2014/33160
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2012/144-2013/148

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı banka, davalıların murisi F. D..’ün 03/10/208 tarihinde tüketici kredisi kullandığını, henüz kredi borcu ödenmeden 05/11/2011 tarihinde vefat ettiğini, alınan kredinin geri dönüşü ile ilgili taksitlerin zamanında ödenmemesi üzerine mirasçıları hakkında Burdur İcra Müdürlüğünün 2012/2381 sayılı dosyasından alacağın tahsili için ilamsız icra yoluna başvurulduğunu, davalıların kredi verilirken murisleri için yapılan 3 yıllık hayat sigorta poliçesinin süresinin 03/10/2011 tarihinde bittiğini, murisin 05/11/2011 tarihinde öldüğünü, poliçenin süresi bittiğinde uzattırılmış olması halinde kredi borçlarının sigorta şirketi tarafından karşılanacağını, bankanın yenileme ve doğan zarardan sorumluluğu bulunduğu beyanıyla takibe itiraz ettiğini, sözleşmenin 11. maddesi ikinci fıkrasına göre hayat sigortasının yenileme görevinin müşteriye ait olduğu belirtilerek, davalıların haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemişler, ön inceleme duruşmasında ise davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı banka tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalılar arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde tüketici kredisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, 2.bentte belirtilen nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.