Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/24835 E. 2014/37070 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24835
KARAR NO : 2014/37070
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2012/623-2013/458

Taraflar arasındaki itirazınh iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı,davalı kurum sigortalılarının maaşlarının ödenmesine ilişkin davalı banka ile 27.08.2002 tarihli sözleşme yapıldığını,davalı bankanın bu sözleşmeye aykırı olarak 29.05.2003 tarihinde vefat eden sigortalı R.. T.. adına dava dışı Ö.. F.. T..’e 01.06.2003-31.06.2006 tarihleri arasında elden ve ATM kartı vermek suretiyle 18.743,33 TL çekilmesine sebeb olduğunu, kurum zararı olan bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibi sonrasında davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek,icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı,kurum sigortalısının ölümünü davacının bankaya bildirmemek suretiyle bildirim yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bu ödemeler nedeniyle davacıya karşı sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,taraflar arasındaki davacı kurum sigortalılarının emekli maaşlarının ödenmesine ilişkin yapılan sözleşmeye aykırı olarak yapılan ödemeler nedeniyle doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.Davacı ile davalı arasında 27.08.2002 tarihli davacı kurum sigortalılarının emekli maaşlarının davalı banka tarafından ödenmesine ilişkin sözleşme yapıldığı bu sözleşmenin 9. maddesinde emekli sandığından aylık alanlara davalı banka şubelerince vadesiz tasarruf mevduat hesabı açılacağı,sözleşmenin 10. maddesinde “Sandıkça gönderilen istihaklar, hak sahiplerinin kendilerine, velilerine, vasilerine, vekillerine, kayyumlarına bizzat kimlik tespitiyle ve/veya verecekleri yazılı imzalı talimatla, ayrıca hak sahibinin vermiş olduğu otomatik ödeme ve/veya virman talimatları çerçevesinde ATM kartı, İnternet Bankacılığı, Telefon Bankacılığı ve Bankaca müşterinin kullanımına sunulacak farklı kanallar
vasıtasıyla Banka’nın cari usullerine göre ödenecektir….” şeklinde düzenleme yapılmış olup,bu düzenlemeye göre davacı kurum tarafından kurum sigortalılarının hesaplarına aktarılan maaşların hangi usul ve şartlarda ödeneceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı kurum sigortalısı R.. T..’in 29.05.2003 tarihinde vefat ettiği,vefat tarihinden sonra 16.06.2003 tarihinde kendisini kurum sigortalısı Refika Tipigil’in oğlu olarak tanıtan dava dışı Ö..F.. T..’e herhangi bir geçerli vekalet belgesi bulunmadığı halde 1.150 TL,ayrıca sigortalının ölüm tarihinden sonra 04.12.2003-05.03.2004-04.06.2004 tarihlerinde sigortalı adına imzalı tediye fişleri karşılığı elden ödemeler yapıldığı,14.07.2004 tarihli sigortalı adına yapılan başvuru üzerine ATM kartı verildiği,ATM kartının kaybolduğunun bildirilmesi üzerine 07.03.2005 tarihinde yeni ATM kartı verilerek maaş ödemelerinin bu kartlarla üçüncü kişi tarafından çekildiği anlaşılmaktadır.Davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesine göre yaptığı elden ödemeler ve banka ATM kartlarının teslim işlemleri sırasında gerekli kimlik kontrolü yapmak suretiyle haksız ödemeleri önleme imkanının bulunduğu halde üzerine düşen bu yükümlülüğü yerine getirmemesi sonucu doğan zararın tamamından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Nitekim sigortalının banka hesabından paraları tahsil eden dava dışı Ö.. F.. T.. hakkında Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/208 esas sayılı dosya kapsamında yapılan ceza yargılaması sonucu eylemi sabit görülerek mahkumiyet kararı verilerek,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,ayrıca parayı tahsil eden Ö.. F.. T.. ile davacı kurum arasında 22.04.2011 tarihli taahhütname imzalanarak kurum zararının bu kişi tarafından ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar davacı kurum zararının parayı bankadan tahsil eden kişi tarafından ödenmesine ilişkin bir taahhütname imzalanmış ise de bu paranın karar tarihi itibariyle dava dışı Ö.. F.. T.. tarafından ödendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.Hal böyle olunca mahkemece ödenmeyen davacı kurum zararından davalı tarafın sözleşme kapsamında sorumlu olduğu gözetilerek, davacı kurumun zararına ilişkin ödenmeyen kısmın tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmek suretiyle bu kısma konu davacı zararının mükerrer tahsilata sebeb olunmayacak şekilde davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.