Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/24808 E. 2015/22175 K. 25.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24808
KARAR NO : 2015/22175
KARAR TARİHİ : 25.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kablüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı … avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, müteahhit davalı … ve mal sahibi … arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşa edilen dava konusu taşınmazı arsa sahibi …’tan 25.4.2005 tarihinde 115.000 TL bedelle satın aldığını, satın aldığı taşınmazın bitişiğindeki araziye 2009 yılı eylül ayında yapılan inşaat sırasında kendisine ait taşınmazın bulunduğu binanın bahçe kısmının komşu parsele ait olduğunu öğrendiklerini, davalılar tarafından binanın inşa edildiği sırada proje ve ruhsata aykırı olarak arazi sınırlarında komşuluk payı bırakılmaması nedeniyle kendisine ait taşınmazın cephesinin kapandığını ve taşınmazın değer kaybının olduğunu belirterek; ıslahla birlikte 22.500,00 TL zararının davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … davanın reddini dilemiş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 9.281,25 TL tazminatın 25.4.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Somut uyuşmazlıkta temel ilişki, müteahhit olan davalı …’ın inşa ettiği binadan, davacının daire satın almış olmasından kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici hakkında açmış olduğu davada 4077 sayılı yasanın 4.maddesinde düzenlenen üretici/imalatçının sorumluluğu hükümlerine dayanmıştır. Bu halde, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının, diğer davalı hakkındaki davanın da davalı müteahhide tebaen tüketici mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerektiğinin kabulü zorunludur. Mahkemece bu husus gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalı …’ın temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte gösterilen nedenle davalı …’ın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalı …’a iadesine, 25.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.