Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/24642 E. 2015/28802 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24642
KARAR NO : 2015/28802
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2014
NUMARASI : 2011/172-2014/280

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan 15.06.2006 tarihli Ankara T.. Vadisi Toplu Konut Projesi Gayrımenkulsatış sözleşmesi ile satın aldığı bağımsız bölümü eksik ve ayıplarını bildirerek itirazi kayıtla 23.10.2009 tarihinde teslim aldığını, orta ve orta üzeri düzeyde kitleye hitap edecek tarzda lüks konut yapılmadığını, gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunu ve bunların gerek yazılı gerekse sözlü olarak davalıya bildirildiğini ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan zararın tespiti ile şimdilik 1.000.00.TL’nın, yargılama sırasında ıslah yoluyla ayıplı işler nedeniyle 760.00.TL, proje eksikliğinden dolayı 5.558.55.TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Davalı, lüks konut vaat etmediklerini, dava konusu dairenin davacıya eksikleri giderilerek teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak ayıplar yönünden 760.00.TL, proje eksikliği yönünden 5.558.55.TL’ nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, mahkemece proje eksikliği olarak nitelendirilen ayıplarla ilgili temyiz itirazı yönünden; Davacının satın aldığı bağımsız bölümün davacıya 23.10.2009 tarihinde teslim edildiği ve teslim tutanağında davacının gerek kendi konutu gerekse blok yönünden ayıp ve eksiklikler olduğunu belirttiği, aynı tutanakta projenin maketine ve vaziyet planına göre bağımsız bölümün karşısında olması gereken park (şelale)’ nin olmadığı ve binanın yükseklik hizasında toprak yığınından oluşan bir tepenin bulunduğunu belirttiği ve davanın 04.02.2011 tarihinde açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Her ne kadar mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda, T… Vadisi konutları projesinde, açık spor alanları, açık ve kapalı kafeteryalar, yürüyüş parkurları, bisiklet parkurlarının yapılmamış, su animasyon havuzlarının yapılmakta olduğu, peyzaj ve çevre düzenlemelerinin site dahilinde kısmen yapılmış oldukları ancak bu konulardaki taahhütlerin tam olarak yerine getirilmemiş olduğu, tanıtım broşürlerinde 4 adet ticaret merkezi dışında 1 adet alışveriş merkezi olacağı belirtilmesine rağmen yapılmadığı, buna göre proje bütününün tamamlanmamış olmasının eksik ifa olarak nitelendirilmiş ve buna göre davacının talebi kabul edilmiş ise de; Bunların yapılmamış yada tamamlanmamış olmasının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle a) Yapılmayan açık spor alanları, açık ve kapalı kafeteryalar, yürüyüş ve bisiklet parkurları, 4 adet ticaret merkezinin dışında 1 adet alışveriş merkezi ile yapılmakta olan su animasyon havuzları ile peyzaj ve çevre düzenlemesi yönünden dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince bağımsız bölümün teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunulmadığı b) Vaziyet planına göre bağımsız bölümün karşısında park (şelale) gözükmesi gerekirken daire yüksekliğinde tepe bulunmasından dolayı gözükmediği yönündeki iddia ile ilgili olarak teslim tutanağında ayıp ihbarında bulunulduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca a) bendindeki ayıpların açık ayıp niteliğinde olmasından ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmamasından dolayı bunlar yönündeki taleplerin reddine, b) bendindeki ayıp iddiası yönünden ise vaziyet planına göre davaya konu bağımsız bölümün karşısında park (şelale) gözüküp gözükmediği, bu park (şelale)’ ın yapılıp yapılmadığı, dairenin yüksekliğinde tepe olup olmadığı yani vaziyet planı ile mevcut durumun birbirine uyumlu olup olmadığı ve bu durumun değer düşüklüğüne sebep olup olmayacağı eğer değer düşüklüğüne neden olacaksa gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” yöntemine göre hesaplama yapılması hususunda gerekirse yeniden mahallinde keşif yapılarak taraf ve yargı denetimine esas bilirkişi heyetinden ek rapor tanzimi sağlanarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile bu yöndeki talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 431,65 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.