Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/24149 E. 2014/40812 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24149
KARAR NO : 2014/40812
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Erzin Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2011/242-2012/245

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, kendisine ait taşınmazların davalı Osman’a verilen vekalet ile diğer davalı Mustafa’ya satış vaadi sözleşmesi ile satıldığını ancak tarafına bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, vekalet kötüye kullanılarak yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptaline, mümkün olmazsa taşınmazın rayiç değerinin belirlenerek şimdilik 500,00 TL.nin faizi ile davalı Osman’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının davalı Osman’a verdiği vekaletle iki adet taşınmazın diğer davalı Mustafa’ya satışının vaad edildiği ve eldeki dava ile satış vaadi sözleşmesinin iptaline ya da mümkün olmazsa rayiç bedelinin ödetilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı Mustafa tarafından eldeki davadan önce 25.1.2001 tarihinde davalı Osman ile davacı Ayşegül aleyhine , aynı satış vaadi sözleşmesi gereğince ferağ takririnin verilmesine ilişkin olarak açılan ve 2008/19 esasta görülen (bozmadan sonra ) davanın derdest olduğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
HUMK’nun 45. maddesi “aynı mahkemede yürütülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir” hükmünü içermekte olup, aynı maddenin 3. fıkrasında, “davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantı var sayılır” hükmü bulunmaktadır. Eldeki davada davacı ile davalı Mustafa tarafından açılan davadaki davalı taleplerinin aynı sözleşmeye ilişkin olduğu, iki dava arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğu ve bir davada verilecek hükmün diğerini etkileyebilecek nitelikte olduğunun kabulü zorunludur. Bu itibarla az yukarıda anılan dava ile eldeki davanın birleştirilerek yargılamanın sürdürülmesi gereklidir. Mahkemece, her iki dava dosyasının birleştirilerek yargılamanın devam ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının diğer itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.