Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/23569 E. 2014/24341 K. 01.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23569
KARAR NO : 2014/24341
KARAR TARİHİ : 01.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2013
NUMARASI : 2013/512-2013/424
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı ile 16.2.2006 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme ile satın aldığı konutun geç teslim edildiğini,bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, geç teslim nedeniyle uğradığı kira kaybının tespiti ile fazlası saklı kalmak üzere şimdilik 950TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının ikametinin Kayseri olduğu, taşınmazın Kayseri’de bulunduğu, Çankaya Hakem Heyetinin görev ve yetkisinin olmadığı, Hakem Heyetinin bu yönde verdiği kararın doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece 25.2.2014 tarihli ek karar ile dava değerinin miktarı itibariyle temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacının temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, davacı bu kararı da süresinde temyiz etmiştir. Davacı, fazlasını saklı tutarak 950TL’nin tahsili isteminde bulunmuştur. Dava, niteliği itibariyle belirsiz alacak davası niteliğinde olup davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğuna göre kararı temyiz edebilir. Öyle olunca mahkemece verilen davacının temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılması gerekir.
2-Davacı, satın aldığı taşınmazın geç teslimi nedeniyle uğradığı kira kaybının tespiti ve şimdilik 950TL alacağın tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, mahkeme ise davayı
Hakem Heyeti kararının iptali olarak nitelendirerek taşınmazın Kayseri’de bulunduğu ve davacının da Kayseri’de ikamet ettiği, bu nedenle Çankaya Hakem Heyetinin dava konusu uyuşmazlıkta görev ve yetkisinin bulunmadığına dair kararının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Hemen belirtmek gerekir ki eldeki dava davalıca davacıya satıldığı iddia edilen taşınmazın geç teslim edilmesi nedeniyle oluşan kira kaybının tahsiline ilişkin olup dava Hakem Heyeti kararının iptali davası niteliğinde değildir. Öte yandan taşınmazın aynına yönelik herhangi bir talep de yoktur. Öyle olunca mahkemece işin esası incelenerek taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin reddine ilişkin mahkemenin 25.2.2014 tarihli ek kararının kaldırılmasına, ikinci bent gereğince kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.