Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/22890 E. 2014/21698 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22890
KARAR NO : 2014/21698
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2011/485-2013/489

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı,davalı şirket ile aralarında 12.05.2009 tarihinde bir satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile tarafların pafta 112, ada 1016 ve parsel 162 de bulunan arsa üzerine yapılacak inşaattan 5 ve 6 nolu dairelerin satışı için 175.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, bu sözleşme gereğince davalı şirkete 104.000,00 TL ödeme yapıldığını, sözleşmenin 3. Maddesinin C bendi gereğince davalı şirket kat irtifakı oluşturmadığından davacının kalan bakiyeyi kredi çekerek ödeyemediğini, davalı şirketin sadece 6 nolu daireyi 25.08.2010 tarihinde davacıya teslim ettiğini ve 5 nolu daireyi kat irtifakı oluşmadığından bir başkasına sattığını,davalı şirketin toplam 17.000 TL’yi davacıya iade ettiğini, ancak bu olay nedeniyle önemli ölçüde zarara uğradığını, zira 5 nolu daire ile teslim edilen 6 nolu daire arasında önemli bir değer farkının olduğunu, davacının değer daha düşük olan ve kendisine teslim edilen daha fazla para ödediğini iddia ileri sürerek 20.000,00 Tl nin davalıdan tahsilini istemiş,ıslah ile talebini 26.299,13 TL ye çıkarmıştır.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dava,satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup,uyuşmazlığın 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA,ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.