Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/22668 E. 2014/41689 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22668
KARAR NO : 2014/41689
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

MAHKEMESİ : Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2007/1173-2013/436

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların murisine gübre satıp teslim ettiği ve karşılığında bono aldığı halde karşılığının ödenmediğini bildirerek 24.276 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile,22.542 TL nin davalılardan tahsiline, K.. K.., A.. K.. hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davalılar (İsmail, Eşe, Yüksel, Zeliha, Munise) tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıların murisine sattığı malın bedelinin mirasçılarından tahsili için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, kısa kararda,22.542 TL nin Munise, Zeliha, Tütek, Eşe, ismail ile birlikte Yüksel’den de tahsiline karar verilmiş iken,alt bentte Ali,Kadir ile birlikte Yüksel hakkındaki davanın da husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Bu durumun gerekçeli kararın hüküm fıkrasında düzeltilmeye çalışılmış ise de bu kez de gerekçeli kararla kısa karar arasında çelişki yaratılmıştır. HMUK’un 388 ve devamı maddelerinde mahkeme kararlarının taşıması gereken unsurları ile verilen kararla iki tarafa yüklenen vazife ve hakların ve istek sonuçlarından her birinin açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça yazılması ve hüküm fıkrasının
kendi içinde ve kısa kararla uyum içinde olması gerekir. Mahkemece, davalılardan Yüksel hakkında davanın hem kısmen kabulüne, hem de husumetten reddine karar verilerek infazda tereddüt yaratarak çelişkiye sebebiyet verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalılar (İsmail, Eşe, Yüksel, Zeliha, Munise) yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalı M.. A.. ve Z.. K..’e iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.