Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/22195 E. 2014/21659 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22195
KARAR NO : 2014/21659
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2014
NUMARASI : 2014/119-2014/108

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı,bekçilik hizmetlerinden sorumlu davalı kurum tarafından bekçili bariyerli hemzemin geçit hizmeti yerine getirilmemesi üzerine,Borçlar Kanununun vekaletsiz iş görme hükümlerine istinaden karayolu araçlarının hemzemin geçitlerden geçiş konforunun arttırılması ve güvenlik amacıyla bu hizmetin dava kurum tarafından yerine getirildiğini, Kasım 2004 – Şubat 2010 dönemi bekçilik hizmet bedelinin KDV dahil 242.369,10 TL olduğunu ve yapılan yazışmalara rağmen davalı kurum tarafından hizmet bedelinin kuruma ödenmediğini ileri sürerek bu hizmet bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın 3533 sayılı kanun hükümlerine göre zorunlu tahkime tabi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1.maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığı 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur.
Davacı TCDD ise, 28.10.1984 tarihli 18559 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ana statüsü gereğince, ve 233 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 2. maddesinin 3. bendi ile kararnamenin ekindeki listeye göre, T.. M.., Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4.maddesine göre;Kamu İktisadi Teşebbüsleri, bu Kanun Hükmünde Kararname ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tâbi, ancak genel muhasebe kanunu ile devlet ihale kanunu hükümlerine ve Sayıştay’ın denetimine tabi değildir. Ana statüsünün 3. maddesinin 2. ve 3. bentlerinde, kuruluşun kanun hükmünde kararnamenin ana statü hükümleri saklı kalmak üzere, özel hukuk hükümlerine tâbi olduğu, genel muhasebe kanunu, devlet ihale kanunu hükümlerine ve sayıştayın denetimine tâbi olmadığı belirtilmiştir. 5018 sayılı kanuna ekli genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerini gösteren (1) sayılı cetvelde de TCDD Genel Müdürlüğü gösterilmemiştir. O halde, davacı TCDD’nin, 3533 sayılı Yasada gösterilen daire ve kuruluşlardan olmadığı sonucuna varılmaktadır. Öyle olunca, T.. M.. mecburi hakem yargılamasına da tâbi değildir.
Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.