Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/215 E. 2014/15056 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/215
KARAR NO : 2014/15056
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Çan Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2009/327-2013/220

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılar tarafından 22.10.2007 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, davalı tarafından icra takibine karşı yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek;icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar savunmalarında davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, dava dilekçesinde tüketici kredisine istinaden itirazın iptali davasını, tüketici mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılmak üzere dava tarihi itibariyle görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olup, mahkemece yargılamanın tüketici mahkemesi sıfatıyla yürütülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 3.maddesinin (e) bendine göre, “tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişidir.”şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlığa konu hukuki ilişkiye ilişkin olarak yargılama aşamasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu; dava dilekçesinde davacı tarafından tüketici kredisi olarak belirtilmiş olmasına rağmen gerçekte davalılarca kullanılan kredinin kredili mevduat hesabı şeklinde işleyen, çek ödemelerinde kullanılan ve davalı F.. P..’ün mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak açılan bir genel kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu, tüketici kredisi niteliği taşımadığı tespit edilmiştir. Nitekim dava dilekçesi ekinde yeralan sözleşmenin de genel kredi sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Genel kredi sözleşmeleri 4077 sayılı kanunun kapsamında olmadığından davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değil, dava tarihi itibariyle genel mahkeme görevlidir. Tüketici mahkemesi talep hakkında karar veremez. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde Mahkemece, yargılamaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılarak bir karar verilmesi gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalıların itirazların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 12.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.