Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/2142 E. 2014/12982 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2142
KARAR NO : 2014/12982
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2012/72-2013/434

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ev işlerinde yardımcı olmak üzere 1998 yılından itibaren davalıların yanında çalıştığını, davalı G..’in sırf işi bırakması için kendisini bıktırmaya çalışıp son olarak parasını kaybettiğini ve parayı kendisinin çaldığını iddia ettiğini, daha büyük iftiralar ile karşılaşacağı endişesi ile işini bıraktığını bildirerek, davalıların haksız tasarrufu neticesinde işini bırakmak zorunda kalması sebebiyle hayatının gelecek döneminde mutat şekilde devam edecek olan gelirinden yoksun kalması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000.TL maddi tazminatın ve uzun zamandır emektarı olduğu işverenlerin iftirasına uğraması nedeniyle kişilik hakları zedelendiğinden 7.000.TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemiz’in 16.02.2012 gün ve 2011/19953 E., 2012/3099 K.sayılı ilamı ile bozulmuş, davacı 21.01.2013 tarihli dilekçe ile talebini ıslah ederek maddi tazminat talebini 10.000.TL’ye çıkartmış, mahkemece, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 341.maddesi gereğince davacının 14 günlük ücreti kadar bir tazminata hak kazanabileceğinden bahisle 303,38-TL tazminatın 05/08/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı davalıların evinde uzun yıllar çalıştığını, hizmet akdinin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalılar ise davacının sürekli gelmeyip haftanın bir iki gününde çalıştığını ve haklı nedenle hizmet akdinin feshedildiğini savunmuşlardır. Davacının, davalılar yanında uzun süre çalıştığı, hizmet akdinin haksız olarak feshedildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki, Dairemiz’in, yerel mahkemenin ilk kararının bozulmasını kapsayan 16.02.2012 gün ve 2011/19953 E., 2012/3099 K. sayılı bozma ilamında davacının hizmet akdi ile çalıştığına vurgu yapılmak istenildiği, bozmada Borçlar Kanunu’nun 341.maddesinin maddi hata sonucu yazıldığı, maddi hata yapıldığından mahkemenin bozma ilamına uymasının da taraflara usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceği açıkça anlaşılmaktadır. Bu sebeple ilk bozma ilamında da işaret edildiği üzere mahkemece, davacının çalıştığı sürede gözetilmek suretiyle, hizmet akdinin haksız feshi nedeniyle makul bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu ilkeler gözetilerek hüküm tesisi gerekirken davacı lehine 14 günlük ücreti ihbar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerden dolayı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.