Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/21296 E. 2015/32944 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21296
KARAR NO : 2015/32944
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2009/215-2013/699

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, eşi H.. B..’in görevi nedeniyle hayatını kaybettiğini, tazminat davası açmak üzere davalı avukat ile anlaştığını, davalının Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığını ancak yaptığı hukuki hatalar nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiş; davacının eksik temyiz harcını tamamlaması için muhtıra gönderilmiş, mahkemece 11.06.2014 tarihli ek karar ile davacının temyiz talebi ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulmuş, bu ek karar ise davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine 21.04.2014 tarihli ihtar ile davacıya 7 gün içerisinde eksik yatırılan temyiz karar harcının tamamlanması aksi halde temyiz talebinden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, muhtıranın davacı vekiline 06.05.2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen eksik harcın 7 günlük süre içinde tamamlanmadığı, mahkemenin 11.06.2014 tarihli ek kararı ile bu durumun temyiz mercii olan Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığınca değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
1086 sayılı HUMK’nun 434/3. maddesinde ; “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432 nci maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır..” hükmü mevcuttur. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere bu maddeye göre gönderilen muhtıranın gereğinin yerine getirilmemesi halinde temyiz talebi hakkında bir karar vermek yerel mahkemeye ait olup, temyiz merciinin görevi değildir. Bu durumda mahkemece davacının temyiz başvurusu hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle davalı tarafından temyiz edilen ek kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.