Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/2128 E. 2014/12985 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2128
KARAR NO : 2014/12985
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/56-2013/614

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 25/04/2008 tarihi itibari ile kendisinin ve eşinin vekaletnamesini aldığını, bu vekaletnameye istinaden kendisi adına ayrıldığı işyeri olan Ö.. Elektronik İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti’ye karşı Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 2008/518 esasına kayıtlı dava açtığını, 16.683,51 TL kıdem tazminatı ile diğer alacakların hüküm altına alındığını, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9176 E. sayılı dosyasında ilamlı icra takibine girişildiğini, borçlunun araçları üzerine haciz konulduğunu, araçların yakalanarak yediemine teslim edildiğini, ancak bu aşamadan sonra davalının görevini ihmal etmesi sebebiyle araçlar üzerindeki hacizlerin kalktığını, davalının alacaklı olduğu şirket halen faal durumda iken alacağını tahsil etmediğini, borçlu şirketin iş yaptığı A…Elektrik AŞ’ den olan hak edişlerine haciz koydurma girişimine itiraz edilmesi üzerine dava açmadığını, borçlu şirketin menkul ve gayrimenkul mallarına haciz işlemi yaptırmadığını, Bursa 11. İcra Müdürlüğü dosyasının düştüğünü, davalıyı şikayet etmesi üzerine yenileme yapılarak 2012/2149 esasını aldığını, ancak bu aşamadan sonra borçlu şirketin müflis duruma düştüğünü, tahsil edilecek bir malının kalmadığını, davalının 5. İş Mahkemesi dosyasında kısmen kabul kararını temyiz etmediğini, bu nedenle karşı vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, davalının görevini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığını belirterek, 28.000,00 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, müvekkili olan davacının Ö..-K..l Elektrik İnş. Taah. Tic. Ltd Şti’ de 03/09/2003-18/04/2008 tarihleri arasında iş akdi feshedilene kadar temizlik, aşçılık, çaycılık gibi görevlerde çalıştığını, davacı adına açılan davada Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 2008/518-2009/263 sayılı ilamının Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9176 esas sayılı (yenileme ile 2012/2149) dosyasında takibe konulduğunu, takip alacağının halen devam ettiğini, yargılamalar için ödenmesi gerekli vekalet ücretinin kendisine ödenmediğini, ihmali bulunmadığını, borçlunun taşınmazı olmadığını, araçlar üzerinde de kendi hacizleri haricinde 6 haciz daha bulunduğunu, satış gerçekleşse dahi davacının dosyasına para kalmayacağını, dolayısıyla davacının zararının da olmadığını, icra dosyasının yenilenme sebebinin davacının yapılacak işlemler için ödeme yapmaması olduğunu, davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalının vekil olarak İş Mahkemesi dosyasında görevini yerine getirdiği, davada, davacının borçlu şirketten talep ettiği kıdem tazminatı, çalışma ve fazla mesai ücreti gibi alacaklarının yapılan bilirkişi incelemesi sonunda hesaplanarak kısmen hak kazandığı, davalının vekil olarak bu dosyada üzerine düşen görevi yerine getirdiği, icra dosyasın da ise dosyanın henüz sonuçlanmadığı, borçlunun satılarak paraya çevrilmesi mümkün olan menkullerinin bulunduğu, davacının bu şekilde alacağını tahsil edebileceği, dolayısıyla henüz maddi zarar oluşmadığı, oluşmayan bu maddi zarardan dolayı uğranılan manevi zararın da söz konusu olamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın dayanağı, BK.nun 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. Diğer yandan 1136 sayılı Avukatlık Yasasındaki düzenlemelerin göz ardı edilmemesi gerekir.
BK.nun 390/II.maddesinde “vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir suretle ifa ile mükelleftir.” verilen özen yükümlülüğü, vekalet sözleşmesi nedeniyle yüklendiği işi vekalet verenin yararına sonuç doğuracak şekilde görmesi ve zarar verebilecek her çeşit davranıştan kaçınması anlamına gelip, vekalet sözleşmesinde vekil, üstlendiği işin özenle görülmesi borcu altındadır. Ancak işin sonucunun elde edilip edilmemesi, iş özenle görüldüğü sürece vekilin sorumluluğuna yol açmaz. Diğer yandan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun
34.maddesinde de, “avukatların yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yaraşır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” düzenlemesi bulunmaktadır. Avukatın özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sorumluluğu gerektirmektedir. Bu kapsamda uğranılan zararların da vekil tarafından karşılanması gerekir. Bu sorumluluk, sonucun elde edilmemesinden değil, bu sonuca ulaşmak için yaptığı çalışmalar ve araştırmalarla ilgilidir.
Somut olayda da, davalı Avukat hakkında ceza davası açıldığı, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/120 E. ve 2013/266 K.sayılı dosyasıyla, davalı (sanık) hakkında davacının (müdahil) alacaklı olduğu Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2009/9176 (yenilenmekle 2012/2149) sayılı dosyası üzerinden başlattığı icra takibinde 6.1.2010 tarihinden yenileme talebi 17.10.2011 tarihine kadar geçen süre içinde işlemde bulunmayarak davacının alacağının tahsilinin gecikmesine sebebiyet verdiği, bu şekilde görevini ihmal ettiği suçu nedeniyle TCK.nun 257/2.maddesi uyarınca cezalandırılıp CMK.nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır. Anılan mahkeme kararı BK.nun 53.maddesi anlamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte değilse de kuvvetli delil mahiyetindedir. Öyle olunca mahkemece, anılan dava dosyası getirtilerek incelenmeli, kesinleşip kesinleşmediği saptanmalı ve ceza davası dosyasındaki tespit edilen maddesi, vakıaların hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilmeli, davalının ihmali nedeniyle davacının varsa zararı belirlenmeli, gerektiğinde uzman görüşü alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 22.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.