Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/20838 E. 2014/21370 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20838
KARAR NO : 2014/21370
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2012/1269-2013/1353

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, .. İlçesi, … Mahallesi, . pafta, 189 ada, 19 parsel üzerinde inşa edilen.. Yenişehir … Evleri isimli projeden, E3 blok 2.kat 6 numaralı bağımsız bölümü 15.12.2003 tarihinde dava dışı 3. şahıstan satın aldığını, konutu satın almasında geniş yeşil alanı, otoparkı, havuzu, oyun alanları, sosyal tesisleri kapsamakta oluşunun etkili olduğunu, site ortak alanları olarak bilinen ve tüm giderleri site sakinleri tarafından karşılanan alanların mülkiyetinin daire sahiplerine ait olmadığının, aksine Ümraniye Belediyesine ait olduğu duyumlarının alındığını, site yönetimi tarafından yapılan araştırmada konut satın alanların yanıltıldığının anlaşıldığını, davalı şirketin Ümraniye Belediyesine ait olan alanları kendisine aitmiş gibi göstererek konutları pazarladığını ileri sürerek, tüm reklam, maket ve tanıtım materyallerine aykırı imalat nedeniyle uğranılan zararın tespitini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.00.TL’ nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacıya daire satmadığını, davacı ile arasında akdi ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı arasında akdi ilişki bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satın alınan dairede ayıp ve eksik bulunduğu
iddiasıyla 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince açılan bedel indirimine ilişkindir. Davacının dava konusu daireyi dava dışı Nihat Avşar’dan tapuda devir aldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi mevcut olmamakla birlikte davacı, 4077 Sayılı Yasada düzenlenen davalının imalatçı-üretici sıfatı ile sorumluluğuna bir başka ifade ile yasal sorumluluğuna dayanmıştır. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve……kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kişi sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar.” denilmektedir. Davalının, dava konusu taşınmazın imalatçı-üreticisi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup esasen davalının bu konuda bir itirazı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalının pasif husumet ehliyeti vardır. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.