Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/20815 E. 2015/11267 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20815
KARAR NO : 2015/11267
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 3.8.2009 dan beri yenilenen hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu,en son düzenlenen faturaya bağlı alacaklarından mahsup edilen kesinti ve katılım paylarından sonra 15.188.763,09 TL ödeme yapılması gerekirken 15.097.785,67 TL ödeme yapıldığını beyanla davalı tarafından 90.976,95 TL eksik ödeme yapıldığı ve bunun izah edilmediğini ileri sürerek bu miktarın hak ediş tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 90.772,31 TL’nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarındaki hizmet alım sözleşmesine göre faturalı alacağından mutabakatla kesilenler dışında 90.976,95 TL hakediş bedelinin eksik ödendiğini bildirerek tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, dava konusu tutarın davacıya haksız olarak ödenen avansların faizi olarak kesildiğini savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 10.1. maddesinde yersiz ödemeler tarif edildikten sonra, 10.2 maddesinde, yersiz ödemelerin faizi ile mahsup edileceği belirtilmiş, 6.2.1. maddesinde, davacının sözleşme mevzuata uymayı taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Bu mevzuat kapsamında davalı tarafça çıkarılan genelgenin 1.11.1,2.,4.,5.,7. bentlerinde, fatura incelemelerinin nasıl yapılacağı tarif edildikten sonra, süresinde inceleme yapılamadığı takdirde davacıya avans olarak ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda sözleşme ve mevzuat açısından açık bir değerlendirme yapılmamış, dava konusu alacağın dayanağı olup olmadığı açıkça ortaya konulmamıştır. Bu haliyle bilirkişi raporu karar vermeye elverişli değildir. Mahkemece, dava konusu alacağın sözleşme ve mevzuat açısından dayanağını açıklayan taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi heyeti raporu aldırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda Açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.