Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/20372 E. 2015/32860 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20372
KARAR NO : 2015/32860
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2013/224-2014/19

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı ile imzaladıkları 04.12.2012 tarihli sözleşme ile, M.. Köprülü Kanyon Rafting doğa sporları sezonunun başlangıcı olan 31.03.2013 tarihinden, rafting sezonunun sonu olan 30.10.2013 tarihine kadar davalıya ait olan A.. Rafting Su sporları şirketi müşterilerinin rafting yapılacak Köprülü Kanyona taşınırken davacıya ait Cafede mola ve dinlenmelerinin sağlanması, rafting dönüşü yine aynı tesisin kullanılması yönünde anlaştıklarını, bu hizmet karşılığında davalıya 8.000 TL ödeme yapıldığını, davalının sözleşmeye uymadığını, 09.05.2013 tarihinden itibaren rafting müşterilerini tesise getirmediğini, sözleşmenin 5.maddesi uyarınca sözleşmeye aykırı davranan davalıdan cezai şart alacaklarının doğduğunu ileri sürerek sözleşme gereği peşin ödediği 8.000 TL ile 16.000 TL cezai şart alacaklarının 09.05.2013 tarihinden faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 04.12.2012 tarihli Konaklama Sözleşmesinin davacı ile dava dışı A.. Su Sporları T… K… İnş. Tic. Ltd. Şti sahibi davalı A.. T.. tarafından şirket kaşesinin de basılarak imzalandığı görülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise dava bu sebeple reddedilir. Davalı A.. T..ın dava dışı şirketin ortağı olması şahsi sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden, davalının bu davada hasım olmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, dava konusu sözleşmeden doğan alacağın tahsili için husumetin dava dışı şirkete yöneltilmesi, bu nedenle davalıya yönelik açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: BOZULMASINA, peşin alınan 368,80 harcın istek halinde iadesine, 11/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.