Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/19646 E. 2015/11265 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19646
KARAR NO : 2015/11265
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı … vekili avukat … geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya verdiği tıbbi malzeme karşılığı vadesi geçen faturaya dayalı alacağı bulunduğunu, ihtarla talep ettiğini, davalının cevabi ihtarında borcu kabul ettiği ancak bütçeleri nedeniyle imkan hasıl olduğunda ödenebileceğinin belirtildiğini bildirerek 1.960.045,39 TL nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı noksanlığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya sattığı faturaya dayalı alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davadan önce davacının gönderdiği ihtara cevapta borcu ve miktarı kabul ettiklerini ancak … hazırlayacağı ödeme planına göre imkan hasıl olduğunda ödeyeceğini bildirdiği halde davacının dava açtığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, borç-alacak konusunda bir uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde tarafların delilleri arasında, davalının bütçesi müsait olduğunda ödeme yapılacağına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli II sayılı cetvele göre, faiz ve ek maliyet getiren borçların ödenmesinde öncelik tanınacağı belirtilmiştir. Davacının avans faizi talebine davalı tarafça yasal faiz uygulanması gerektiğinden bahisle itiraz edilmekle faiz türü de taraflar arasında ihtilaflı hale gelmiştir. Dava açıldıktan sonra alacağın bir kısmının ödenmiş olduğu hususları da gözetildiğinde davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu açıktır. Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 9.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.